
Rotvaydır – Rottweiler Köpekleri
ROTVAYDIR (ROTTWEİLER)KÖPEKLERİ
Temel Özellikleri
Rottweiler’ın iri ve güçlü bir bedeni vardır. Adaleli ve atletik olan bu
ırk, geniş bir kafaya ve yuvarlak bir alına sahiptir. çeneler iyi
gelişmiştir ve dişler makas ısırışı ile kapanır. Gözler ırkın iyi huy ve
sadakatinin ifadesini yansıtır ve koyu renklidir. Dengeli, sakin,
itaatkar, cesur ve kolay eğitilir. Yalnızca efendisi ve ailesi saldırıya
uğradığı zaman sertleşir.
Neler Yapar?
Rottweiler, sakin, eğitilebilir, cesur ve ailesine kendini adayan bir
köpektir. Güvenilir bir karakteri vardır. Ailesini büyük bir
kararlılıkla korur. Acıya karşı duyarsız ve güçlü köpeklerdir. Ciddi,
kendinden emin ve güvenilirdir.
Dikkatli ve disiplinli bir eğitim şarttır, aksi takdirde güçlü ve
saldırgan bir köpekle karşı karşıya kalınabilir. Ancak sabırlı bir
eğitimle güvenilir, sadık ve sevgi dolu birer arkadaş olabilirler.
Böylesine iri cüsseli bir köpeği kontrol edebilecek bir sahibe
gereksinim duyar. Rottweiler, sakin yaradılışlı doğal bir koruma
köpeğidir.
Oldukça zekidir ve pek çok ülke de polis, askeri ve gümrük gibi
görevlerde kendilerini kanıtlamışlardır. Boyutlarından dolayı eğitim
erken başlamalı ve köpeğin vahşileştirilmemesine büyük dikkat
edilmelidir. Bu ırk, bol ilgi ve diğer hayvanlar ve insanlarla
sosyalleştirilmeye ihtiyaç duyar. Diğer köpeklerle anlaşamayacağından
toplum içinde tasmasız dolaştırılmamalıdır.
Rottweiler, tutarlı bir biçimde yetiştirilip eğitildiğinde çocuklar için
iyi bir oyun arkadaşı olur. Henüz yavruyken onlarla olumlu tecrübeler
yaşadığı sürece kediler ve diğer ev hayvanlarını kabullenir. Aile
dostları ve akrabalar sevinçle içeri kabul edilirken yabancılar
kaldırımdan öteye geçemez. Irk itaat yarışmaları ve iz sürme alanlarında
başarılıdır.
çoban ve polis köpeği olarak kullanılır, daha önemlisi çok iyi bir bekçi
ve muhafızdır. İnsana eşlik eden köpek olarak da değerlidir. özellikle
aile üyeleriyle arası çok iyidir.
Rottweiler’ın bol egzersize gereksinimi vardır. Bu güçlü köpeğe ne kadar
iş verirseniz verin memnuniyetle kabul edecektir. Ormanda koşturmak ya
da açık alan yürüyüşleri yapmak onları çok mutlu eder ve yanınızdan
ayrılma eğitilimleri yoktur.
Kısa ve parlak tüylerin bakımı kolaydır. Günlük tarama yıkamaya gerek bırakmayacaktır. Orta düzeyde tüy dökücüdür.
Bir batında 12 yavruya kadar doğurabilir.
Tarihçesi
Muhtemelen İtalyan Mastiff’inden gelmektedir. Ortaçağ’da çoban köpeği
olarak kullanıldı. Wuttember’deki bir Alman kasabasında, Rottweil’da
yetiştirildi. 1800’lerde nesli tükendi. 20. yüzyıl başlarında
Stuggart’ta toplanan coşkulu köpek yetiştiricileri sayesinde, yeniden
popüler hale geldi.
Huy ve Davranış
Genel olarak, gürültülü köpekler değillerdir. Havlamak yerine, sessiz ve
dikkatlice herşeyi izlemeyi tercih ederler. Herhangi bir olayda,
kendilerini ya da ailelerini tehlike altında hissederlerse, genellikle
saldırmadan ve uyarmadan direkt saldırıya geçerler. Bu özellik,
rottweiler köpeklerinin karakteristik bir özelliğidir. Eğer evinize bir
hırsız girerse, köpeğinizde evinizin içinde yaşıyorsa, asla havlayarak
hırsızı ürkütmez. Tam tersine, onu sessizce takip eder ve en uygun
zamanda hırsızı pasif hale getirir. Eğer köpeğiniz havlıyorsa,
önemsemediği fakat yaklaşmasını istemediği bir durum vardır. Örneğin bir
kedi ya da kuş gibi…
Tüm köpekler gibi, iyi eğitilmemiş ve sevgiyle büyütülmemiş
rottweilerlar da tehlikeli olabilir. Sert köpek olsun, keskin köpek
olsun diye küçük yaşta karanlık mekanlara kapatılmış, kulakları kesilmiş
rottweilerlar, agresyonu en yüksek köpekler arasındadır. Güçlü vücut
yapısı nedeniyle de, oldukça tehlikeli bir hale gelirler. Herhangi bir
yabancıya, ölümüne saldırabilir. Psikolojisi bozuk bir insan nasıl katil
oluyor ise, köpeğiniz de aynı duruma düşebilir. Bu nedenle rottweiler
alırken iki kez düşünmeli ve onu henüz yavru iken sosyalleştirmelisiniz.
Sosyalleşmemiş ve psikolojisi bozulmuş rottweilerlar, genellikle diğer
hayvanlar ile geçinemezler. Örneğin yolda sizinle birlikte yürürken bir
kedi görürse, kediyi kovalamak için sizi yerlerde bile sürüyebilir. Bu
tarz köpekler, genellikle her tanıştığı köpeğe liderlik yapmak ve
köpekler arasında alfa rolü üstlenmek ister. Bu nedenle de, karşılaştığı
her köpeğe önce güzellikle, eğer güzellikle olmuyorsa zorla boyun
eğdirmeye kalkar. Bu da istenmeyen kavgalara ve sizin çok zor durumda
kalacağınız olaylara sebep verebilir. Acı eşiği çok yüksek olan ve çok
güçlü olan bu köpekler mutlaka sosyalleştirilmeli ve asla agresyonunun
yükselmesine izin verilmemelidir. Zira sonuçları, bir felakete sebep
verebilir.
Rottweiler Karakteri
Rottweilerlar, diğer köpeklere nazaran, sahiplerine daha fazla düşkün
olurlar. Hatta bunu aşk derecesinde bile düşünebilirsiniz. Sahibini
birkaç gün göremeyen bir rottweiler, sabaha kadar ağlayabilir. Eğer terk
edilirse, intihar etme eğilimi de oldukça yüksektir.
Yavruluğundan beri birlikte olduğunuz bir rottweilerın, tek bir isteği
vardır, o da sizin ile hoş vakit geçirmek ve sizi mutlu etmek. Bunun
için hiç tahmin etmediğiniz kadar efor sarfeder ve birçok köpeğin asla
yapamayacağı cefakar işlerde bulunabilir. Eğer bir rottweiler
alacaksanız, köpeğinize temel itaat eğitimi vermeye hazır olun. Çünkü
rottweilerlar güçlü ve sert köpeklerdir. Sahibine mutlak itaat etmeyi ve
onu üzmemeyi mutlaka öğrenmelidir. Köpeğinizin sizin yanınızdaki yerini
bilmesi, düzgün bir eğitim için oldukça önemlidir.
Rottweilerlar, müthiş aile canlısı köpeklerdir. Rottweiler isteyen biri,
mutlaka onunla oldukça fazla zaman geçireceğini ve ailesinden
ayırmayacağını bilmesi gerekiyor. Çünkü bu köpekler, çok büyük bir
yüreğe ve sevgi dolu gözlere sahiptirler. Ailelerinden uzun zaman ayrı
kalamazlar.
Eğer uzun bir yolculuğa çıkacaksanız bile, mutlaka en az bir kişinin
gelip köpeğinizle konuşması ve iletişim kurması gerekmektedir. Onu uzun
süreli olarak asla yalnız bırakmayın. Çünkü rottweiler o güçlü görünüşün
ardında oldukça hassas bir duygusal yapıya sahiptir ve ilişkiniz çok
çabuk zedelenebilir.
Eğer fabrikanıza ya da uğramadığınız bir bahçenize bekçi köpeği almayı
düşünüyorsanız, lütfen rottweiler almayın. Unutmayın ki, rottweiler
sadece bir bekçi köpeği değildir ve bu şekilde mutsuz olacaktır.
Rottweilerlar, güçlü bacaklara ve vücut yapısına sahip oldukları gibi,
kilo almaya da çok müsaittirler. Bu nedenle sık sık yürüyüş
yapamadıkları ya da enerjilerini boşaltamadıkları alanlarda mutsuz
olurlar.
Irk standardı
İsimlerinin “Rottweil” kasabasından geldiği bilinmektedir.Bu nedenle
“rottweiler kasap köpeği” olarak da bilinmektedir. Bu şekilde
tanınmalarının sebebi performans çıtalarının yüksekliği ve bedensel
dayanıklıklarının son derece iyi olmasıdır. 20. yüzyıla gelindiğinde
polis teşkilatında kullanılmak üzere yapılan ırk seçim testlerinde
Rottweiler ırkının görevlere en uygun görülen ırkalardan biri olduğu
görülmüş ve 1910 yılından bu yana polis teşkilatında ihtiyaç duyulan
servislerde Rottweilerlar eğitim sürecinin ardından görevlerde
kullanılmaya başlanmıştır.
Rottweiler, genel olarak vahşi ve tehlikeli bir ırk olarak görülür.Fakat
bu sevecen köpekler aslında sakin, güvenilir ve sadık bir yapıya
sahiptir. Bedeni çok güçlü olduğundan vahşi davranışlar sergilediğinde
tehlikeli olur. Bu durum, yetersiz veya yanlış eğitilmesinden
kaynaklanır.
Rottweiler yetiştiricileri; çok güçlü, belirgin kahverengi lekelere
sahip siyah kürklü, güçlü bir görünüme sahip ancak aynı zamanda bu
görüntüsünde asilliğini de barındıran ve arkadaş, hizmet ve iş köpeği
olmaya son derece uygun bir köpek hedeflemektedirler.
Görünüm
Rottweiler, orta – büyük yapıda, sadık, ne ağır ne hafif, ne uzun
bacaklı, ne de yere yakın bir köpektir. Doğru orantılı, sıkı ve güçlü
yapısı, büyük güç, çeviklik ve dayanıklılığa yol açmaktadır.
Orantılar
Vücudun, sternum (göğüs-kemiği’ nden) ischiatic tuberosity ‘ye kadar
olan uzunluğu, cidago yüksekliğini %15’ten fazla geçmemelidir.
Baş
Kafatası: Orta uzunlukta, kulaklar arası geniştir. Yandan
bakıldığında alın çizgisi hafifçe kavislidir. Art kafa kemiği (oksipital
kemik) bariz olmayacak şekilde iyi gelişmiştir.
Stop: Belirgindir ve düzdür.
Burun: İyi belirlenmiş, yuvarlaklığına kıyasla daha geniş, nispeten büyük burun delikli, her zaman siyahtır.
Ağız: Yüzün ön
tarafı kafatasına göre ne uzatılmış ne de kısaltılmış gibi durmalıdır.
Düz burun köprüsü, başlangıcı geniş ucuna doğru hafifçe sivrilir.
Dudaklar: Siyah, sıkıca kapanan, ağzın köşesi gözükmeyen, damak mümkün olduğunca koyu renktedir.
Çene ve dişler: Üst
ve alt çene güçlü ve geniştir. Makas gibi kapanan güçlü 42 diş vardır.
Üst ön dişler alt ön dişlerin üzerine sıkıca gelirler.
Yanaklar: Elmacık kemiğinin bombesi belirgindir.
Gözler: Orta büyüklükte, badem şeklinde ve koyu kahve renklidir. Göz kapakları sıkıca kapanabilmelidir.
Kulaklar: Orta büyüklükte, sarkık, üçgen şeklindedir. Kulakların kafanın iki yanında durması, suratını genişlemiş gibi gösterir.
Boyun: Güçlü, makul uzunlukta, gelişmiş kaslı, hafif kavisli, gerdansız, boğazsızdır.
Gövde
Sırt: Düz, güçlü, sağlamdır.
Bel: Kısa, güçlü ve derindir.
Croup: (Sağrısı-kuyruk sokumu) Geniş, orta uzunlukta, hafif yuvarlaktır. Ne düz ne de çöküktür.
Göğüs: Ferah, geniş ve derindir (omuz yüksekliğinin yaklaşık %50’si kadar), iyi gelişmiş göğüs kafesi ve güçlü kaburgaya sahiptir.
Bel: Kambur böğüre sahip değildir.
Kuyruk : Doğru şeklinde sırt çizgisinin bir uzantısı gibi görünür, rahat durumdayken sallanabilir.
Eklemler
Ön çeyrek: Önden
görüldüğü şeklinde, ön ayaklar düz ve birbirine çok yakın durmaz. Ön
kol, yandan bakıldığında, düz ve dik olarak uzanır. Omuz kemiğinin eğimi
yatay olarak bakıldığında yaklaşık 45 derecelik açı yapar.
Omuzlar: İyice geriye atılmış vaziyettedir.
Üst kol: Vücuda yakındır.
Ön Kol: Güçlü ve kaslı yapıdadır.
Bukağı: Hafif yağlı, güçlü ve dik değildir.
Ön ayak: Yuvarlak, sıkı ve kavisli, tabanı sert, tırnaklar kısa, siyah ve güçlüdür.
Arka Çeyrek: Arkadan
bakıldığında, bacaklar düz ve birbirine çok yakın değildir. Düz
durduğunda, köpeğin kalçası ile üst butu, üst butu ile alt butu ve alt
butu ile ayak tarak kemiği arasında geniş açı oluşur.
Üst but: Nispeten uzun, geniş ve güçlü kaslıdır.
Alt but: Uzun, güçlü ve geniş kaslı, adalelidir.
Ayak Bileği: Dayanıklı, düzgün açılı, dik değildir.
Arka Ayak: Ön ayaktan hafifçe daha uzundur. Ayak parmakları güçlü, kavisli ve ön ayaktakiler kadar sıkıdır.
Yürüyüş
Rottweiler tırıs koşan köpektir. Hareket halinde sırt düz ve nispeten
sabittir. Hareketleri ahenkli, ciddi, enerji dolu ve uzun adımlarla
sınırsızdır.
Deri ve kürk
Kafasındaki deri, sıkı ve tam oturur. Köpek bir şeye dikkat kesildiğinde hafif kırışıklıklar görülebilir.
Tüyler: Kürkü
üst kürk ve alt kürkten oluşur. Üst kürk orta uzunlukta, kaba, yoğun ve
düzdür. Alt kürk üst kürkten gözükmemelidir. Ayakların arkasındaki
tüyler bir miktar daha uzundur.
Renk: Yanaklar, ağız, boyun, göğüs ve bacaklar ve iki gözün
üstünde ve kuyruğun başlangıcının altında belirgin kahverengi lekelere
sahiptir.
Davranış
İyi huylu, genelde uysal ve çocuklarla çok iyi geçinen, sadık, itaatkar,
yumuşak başlı ve çalışmaya heveslidir. Görünümü doğal ve basittir,
davranışları öz güven doludur, ciddi ve korkusuzdur. Etrafına büyük bir
atiklik ile tepki verir.
Geçmiş yıllarda ve bugün de Rottweiler ırkı basında çıkan olumsuz
eleştiriler yüzünden yara almıştır.Tartışma konusu, bu ırkın doğru
ellerde olsa bile güvenilir olup olmadığı yönünde idi.Ne yazık ki bu
olumsuz eleştiriler Rottweiler ırkının adını daha önce duymamış ve
sahibi olmak istemeyen kötü niyetli kişilerin harekete geçmesine neden
oldu ve daha önce sempati duymadıkları bu ırka sahip olmaya
başladılar.Bu kişilerin yanlış tutumları ve eğitimleri ile Rottweiler
ırkı pek çok kişinin korktuğu bir ırk olarak anılmaya başlandı.Gerçi bu
köpek ırkı ilk bakışta gelişmiş kasları ile verdiği güçlü görünümü,güçlü
çene kasları, sert bakışları ve savaşçı görünümü ile oldukça deneyimli
bir eğitmene veya üreticiye bile korku vermektedir.Köpeğin karakteri ve
bir adım sonra neler yapabileceği, yatık kulağı ve kesik kuyruğu nedeni
ile tahmin edilmesini güçleştirmektedir.Bu yüzden herkesin kuşku ile
yaklaştığı bir ırk olduğu tartışmasız gerçektir
Rottweiler ırkı bir iş köpeğidir ve Rottweiler sahiplerinin bunu
unutmaması gerekir,o bir aksesuar değildir.Ataları bir çoban köpeği iken
(Bu özelliğin yitirmiş değildir.) Rottweiler gelişmiş
zekası,eğitilebilirliği ve kabiliyeti ile başarılı bir polis
köpeği,rehber köpek,iz takip köpeği,arama&kurtarma köpeği,koruma
köpeği,terapi köpeği ve iyi bir aile köpeği olma gibi özellikleri ile
kendisini kabul ettirmiştir.
Rottweiler ırkına sahip olmak isteyen kişiler köpeğin zekasını muhakkak
değerlendirmeli,köpeğin zekasını kullanmasını ve geliştirmesini
sağlayacak aktiviteler ile köpeği kontrol altına almak için mutlaka
itaat eğitimine başvurmalıdır.Köpeğin kendini aile içinde lider olarak
kabul etmemesi için küçük yaşlarda eğitime başlanmalı ve köpeğin saldırı
içgüdüsünü çalıştıracak oyunlara izin verilmemelidir.Bir Rottweiler
mutlak ve ve mutlak sahibinin emirlerini yerine getirmeli ve gereken
itaati göstermelidir.Köpek çok iyi sosyalleştirilerek insanlar ve
özellikle çocuklar ile tanıştırılmalı, köpeğin insanlar ile pozitif
diyalog kurmasına olanak tanınmalı özellikle ev içi yaşamında
ziyaretçilerin köpek ile tanışmasına büyük önem gösterilmelidir
Rottweiler özellik olarak kurallarını değiştirmeyen ve karakterinden
ödün vermeyen bir köpektir bu yüzden köpeğin uyması gereken kurallar
özenle ve hassas bir eğitim ile köpeğe aşılanmalıdır. Eğer köpek; ünlü,
köpekleri sosyalleştiren ve iyi bakım sağlayan bir üreticiden alındı ise
sadık ve iyi huylu bir Rottweiler sahibi olmak için yapmanız gerekenler
azalmıştır,ancak bugünden sonra siz köpeğe ne verirseniz köpek de
karşılığında bu davranışı aynen yansıtacak,size ve çevreye cevap
verecektir.
Aile yaşamı
Rottweiler zeki bir iş köpeğidir ve aile yaşamı içinde de köpeğin
oyunlar ve egzersiz ile gün içindeki enerjisinin boşaltılması
gerekir.Köpek kapalı kapılar ardında kalmaya tahammül edememektedir.Aile
bireyleri köpeğin eğitim ve disiplinin ne kadar önemli olduğunun
farkına varmalı, bireyler köpek için konulan kurallardan asla taviz
vermemeli ve köpeğin itaati için hep birlikte çalışmalıdırlar.
Rottweiler yavrusu ne yapacağını, yapmayacağını ve nereye gidip
gitmeyeceğini öğrenmelidir.Sekiz haftalık bir yavru hırlayabilir
yemeğini ve oyuncaklarını sizden koruyabilir.Bu davranışların önüne
hemen geçilmeli ve yavruya doğru davranışlar öğretilmelidir.Yavrunun
altıncı ayına kadar çok fazla egzersizlerden kaçınılmalıdır,fazla
egzersiz yavrunun hassas gelişen kemik ve kas yapısı için tehlikeli
olabilir.Rottweiler her köpek gibi kendine ait bir bölge ister,geniş
kafes ile kendini rahat hissedecek ve uyurken aile içindeki
gürültülerden etkilenmeyecek bir yer hazırlamak iyi bir fikirdir.
Yavru Rottweiler Seçimi
Rottweiler yavruları arasında, erkekler de, dişiler de iyi köpeklerdir.
Erkekler biraz daha büyük olurlar. Üstelik büyüyünce de, kendi
bölgelerini işaretlemek için evinizin belli yerlerine, duvarlarınıza,
mobilyalarınıza ya da bahçenizin bazı köşelerine işeyebilirler. Ayrıca
genetik olarak, diğer erkek köpekler ile kavga etmeye ve agresyona daha
müsaittirler. Dişiler de, diğer dişiler ile genelde iyi geçinemezler
fakat bunu kavga boyutuna getirecek kadar uzatmazlar. Ayrıca dişiler,
yılda iki kez, belli dönemlerde adet görürler.
Rottweiler yavrusu almaya karar verdiğinizde, mümkün olduğunca en iyi
huylu anne ve babanın yavrusunu seçmeye çalışın. Unutmayın ki, tüm
Rottweiler yavruları çok tatlıdır ve büyüyünce hepsi de yakışıklı
köpekler olacaktır. Bu nedenle, seçiminizi en tatlı olana göre yapmayın.
Eğer böyle bir seçim yaparsanız, bir Rottweiler alırken kıstas olarak
alınabilinecek en son kıstas ile yavru almış olursunuz ve bu da yanlış
bir karar demektir.
Rottweiler cinsi köpeklerin, tümünde belli özellikler standart olarak
vardır. Örneğin, tümü güçlü ve kaslı görünür. Özellikle yavru iken,
oldukça hızlı ve enerjiklerdir. Bir süre yavruları ve yavruların
ebeveynlerini izlemek gerekir. Anne ve babanın hareketlerini,
tepkilerini takip edin. Genellikle yavrular da, ebeveynlerinin
karakteristik yapısını taşır. Ayrıca ailesi uzun yaşamış bir yavru da,
başına bir olay gelmezse, uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamaya
eğilimlidir.
Yavruların kendi arasındaki uyumlarını da izlemeniz, doğru yavruyu
seçmeniz açısından yararlı olacaktır. Daha dominant olan yavrular, oyun
esnasında diğerlerini ısırarak, üstünlük taslamaya çalışırlar. Bu tarz
yavruları sahiplenmek, liderlik konusunda sıkıntılar da doğuracaktır.
Ayrıca birçok konuda sakin ve tepkisiz olan bir yavru, diğerlerine göre
daha iyi bir seçim olabilir.
Bunun çok kolay bir seçim olmadığını, lütfen unutmayın. Karar verdiğiniz
anda alacaksınız diye bir kural yok. Çiftlik sahibinden izin alın ve
mümkün olduğunda yavrular ile zaman geçirin. Onları ne kadar çok
izlerseniz, onların karakter yapıları ile ilgili daha fazla bilgi edinir
ve kendinize en uygun olan yavruyu seçersiniz.
Eğitim İpuçları
— Köpeğiniz ( yavru iken ) yemek yerken, önünden yemeğini alın. Birkaç
saniye bekledikten sonra, yemeği tekrar önüne koyun ve yemesine izin
verin. Bunu defalarca yapın. Çünkü bu, yemeği sizin kontrol ettiğinizi
köpeğinize anlatacak ve onun sizi lider olarak kabul etmesine yol
açacaktır. Bu eğitimle aynı zamanda, köpeğiniz büyüdüğü zamanda, klişe
bir agresyon olan yemek problemini de aşmış olacaksınız.
— Köpeğiniz ile gözgöze geldiğinizde, kesinlikle gözlerinizi ondan
kaçırmayın. Bir lider, asla gözünü kaçırmaz. Köpeğiniz, gözlerini sizden
kaçırana kadar, onun gözbebeklerine, sert bir bakışla bakın.
2) Köpeğinizin istediği herşey ile oynamasına ve istediği her davranışı
sergilemesine asla izin vermeyin. Tatlılığı ya da şirinliği, onun
evinizin kurallarını ihlal etmesine yol açmasın. Sizin yaşam biçiminizi
ve kurallarınızı öğrenmesi gerekiyor. Tabi aynı zamanda, kendini
herşeyin sahibi olarak görmemesi ve her istediğinin olmadığını da
anlaması çok önemli.
3) Köpeğinize, mümkün olduğunca erken, ‘Bırak’ ve ‘Bekle’ komutlarını
öğretin. Bu onun ve sizin güvenliğiniz için, olmazsa olmaz bir durumdur.
Bu komutlara köpeğinizin yanıt vermemesi, onun bir trafik kazasına
kurban gitmesine, yolda bulduğu zehirli bir yiyeceği yemesine ve daha
nice problemlere yol açacaktır.
4) Eğitiminizde, hiç bir zaman negatif davranışlar da bulunmayın.
Komutları ilk öğrettiğiniz zamanlarda, biraz rüşvet ( sevdiği bir
yiyecek, hediye köpek çukolatası ) verebilirsiniz. Fakat bunu her
defasında yapmanız, köpeğinizin menfaatçi olmasına yol açacaktır.
Komutları öğrettikten sonra, tekrar size itaat ettiğinde onu sevmeniz ve
okşamanız da aynı ödül vermiş gibi bir etkiye yol açacaktır.
5) Yavru köpekler, muhteşem duygu sömürüsü yaparlar. Bu konuda
kesinlikle etkilenmeyin. Örneğin, ilk yalnız yattıkları gece, muhtemelen
ağlayacaklardır. Eğer kıyamaz ve ağladıkları zaman bir tepki
gösterirseniz, köpeğiniz her yaptırmayı istediği şey için ağlayacaktır.
Bu da bir süre sonra tahammül edilemez bir duruma yol açar.
6) Köpeğinize karşı daima ama daima kararlı olmalısınız. Rottweilerlar, o
kadar akıllı hayvanlardır ki, zaman zaman sizin kararlılığınızı test
edebilirler. Örneğin, asla yanınıza yatmasına izin vermediğiniz
köpeğiniz, bir gece ansızın yatağınıza gelebilir. Eğer bir geceden
birşey olmaz diyerek, onu yatağınıza alırsanız, bundan sonraki yaşamını
sizin yatağınızda sürdürebilir.
Bu nedenle köpeğinize karşı olan kararlarınızda ve davranışlarınızda,
daima düz bir çizgi ile ilerlemelisiniz. Bu test süreci köpeğiniz 2
yaşına gelene kadar devam eder. Sonra biraz yavaşlasa bile, asla sona
ermez.
Bu da en çok, en sadık dostlarımız olan, köpeklerimizin işine yarıyor.
Biliyor muydunuz?…
– Hayvan barınaklarındaki köpeklerin %30′ u, sahipleri tarafından alındıktan sonraki, 1 sene içerisinde terk edilmişlerdir
– İki sene terk edilenleri oranı ise %70′ tir.
– Köpek sahiplerinin %90′ ı ise, aldıkları köpeklerinden 5 sene sonra bıkmakta ve değiştirmek istemektedir…
Tüm bu üzücü istatistiklerin sebebi, bilinçsiz köpek almak ve alınan
köpeği de bilinçsizce büyütmektir. Unutmayalım ki; tıpkı insan yavruları
gibi, hiç bir köpek yavrusu da hayatı tam olarak bilerek doğamaz. Yavru
iken aldığınız ya da sahiplendiğiniz bir köpek, hayatı sizden
öğrenecektir. Hangi olaylar karşısında nasıl tepki vereceğini, ne zaman
şımaracağını, ne zaman üzgünlük duyacağını ve ne zaman korkacağını, hep
sizden öğrenir. Bir çok kişi, köpeklerini bilinçsiz bir şekilde
büyüttükten sonra, büyük halleri ile başa çıkamayıp, ya barınaklara
bırakmaktadır ya da uzak bir yere götürüp, terk etmektedir. Bu davranış,
bir hayvana yapılabilinecek en büyük eziyetlerden biridir. Nasıl ki,
şımarık yetiştirdiğiniz bir çocuk, büyüyünce de başınıza işler açıyorsa,
köpeğiniz de aynı pozisyondadır ve ona hayatı doğru öğretmek, onu
aldıktan sonra yapmanız gereken en önemli iştir.
Eğitimin İlk Kuralı
Köpekler, köpektir ve kendilerine ait bir dünyaları, kendilerine ait bir
görüşleri vardır. İletişimi en çok vücut dili ile kurarlar. Bu nedenle,
karşılarındaki kişilerin de vücut dillerini, çok iyi okurlar. Asla
sözümüz ile özümüzün bir olmadığı bir davranışı köpeğimize
sergilememeliyiz ve onlardan, bizim gibi düşünüp hareket etmelerini
beklememeliyiz. Rottweiler’ ımızın bir köpek olduğunu unutmamak ve ondan
abartı isteklerde bulunmamak, eğitimin birinci ve temel kuralıdır.
Eğitimin İkinci Kuralı
Köpekler, bir hiyerarşi içerisinde yaşarlar ve tanıdıkları herkesi bu
hiyerarşik tablo da bir yere yerleştirirler. Onlara göre, herkesin bu
tablo da bir yeri vardır ve insan, hayvan ayırımı yapmaksızın,
davranışlarını bu tabloya göre şekillendirirler. Burada dikkat etmeniz
gereken bir nokta da, köpeğinizin sizi de köpek olarak gördüğüdür.
Köpekler, bir üstlerinden aldıkları emirleri yerine getirirken, bir
altlarına da emir vermeye ve uygulattırmaya çalışırlar. Yüzyıllar
boyunca bu şekilde varlıklarını devam ettirmiş hayvanlardan,
içgüdülerinin aksini beklemek de, yanlış bir davranıştır. Şimdi lütfen,
aşağıdaki testi yapalım ve inceleyelim.
1) Köpeğiniz, patilerini sizin belinizden yukarıya yasladı ve size bakıyor, acaba köpeğiniz ne demek istiyor? :
A) Seni seviyorum.
B) Haydi, benimle ilgilen.
C) Sana üstünlük kuruyorum.
D) Haydi, dışarı çıkalım.
Eğer A, B ve D yanıtlarını verdiyseniz birçok kişi gibi yanıldınız.
Çünkü cevap C şıkkı. Köpeğiniz, patilerini sizin üzerinize atarak, sizi
kontrol etmek ve sizi domine etmeye çalışmaktadır. Bu köpeklerin, vücut
dili olarak kullandıkları çok sık bir davranış şeklidir. Köpeğinizin,
size karşı kesinlikle bu davranışı sergilemesine izin vermemelisiniz ve
bu davranışı sergilediği anda, her ne yapıyorsanız ( oyun oynama,
birlikte vakit geçirme ) derhal birlikte yaptığınız eylemi sona
erdirmelisiniz. Böylece köpeğiniz, sizin bu durumdan hoşnut olmadığınızı
anlayacak ve zamanla bu davranışından vazgeçecektir.
2) Yabancı bir köpek ile karşı karşıyasınız. Köpek kulaklarını dikmiş ve
gözlerini ayırmaksızın size bakıyor. Sırtındaki tüylerin bir kısmını
kabartmış ve kuyduğunu da dikmiş. Hafif hareketler ile size doğru yavaş
yavaş geliyor. Ne yaparsınız?
A) Bana karşı şüphe duyduğunu fark eder ve agresiflik yapacağını düşünerek geri çekilirim.
B) Bana karşı, sevgi gösterisinde bulunduğunu düşünür ve gider onu severim.
Doğru cevap A şıkkı. Köpekler, kızdıkları zaman genel vücut dili olarak
bu ifadeye bürünürler. Boyunları ile sırtı arasındaki tüyleri kabarır,
kulakları dikilir ve kuyruklarını dikleştirirler. Bu davranış,
köpeğinizin herhangi bir nedenden dolayı tetikte olduğunu gösterir.
Köpeğinizin havlama, hırlama ya da saldırma gibi eylemlere geçmeden önce
bu vücut dilini okuyabilirseniz, birçok olumsuz durumdan da
kurtulabilirsiniz demektir.
3) Köpeğiniz sizi karşıladı. Başını önüne eğdi ve kuyruğunu bacaklarının
arasına aldı. Geldi yanınıza uzandı ve ters dönerek yattığı yerden
kuyruğunu sallıyor, aynı zamanda gözlerini de sizden kaçırıyor. Sizce
neler oluyor?
A) Hiç bir şey olmuyor, köpeğim bana oyun yapıyor.
B) Köpeğim, utanmış ve beni tavlamaya çalışıyor.
C) Köpeğim benim liderliğimi kabul ediyor ve bu durum karşısında saygı sunuyor.
Doğru cevap C şıkkı. Köpekler, lider olarak kabul ettikleri kişi ya da
köpekler karşısında bu davranışlarda bulunurlar. Genellikle başlarını
önde tutar ve kuyruklarını arka bacaklarının arasına alırlar. Hatta
mümkünse, ters yatar ve diğer köpeğin kendilerini koklamasına izin
verirler. Asla lider kabul ettikleri kişilerin gözlerine uzun süre
bakamaz ve gözlerini mutlaka kaçırırlar.
4) Bir yaşında bir Rottweiler köpeğe sahipsiniz. Sabahları en az 30
dakika, akşamları da 45 dakika yürüyüşe çıkıyor ve egzersiz
yapıyorsunuz. Gündüz ise köpeğiniz, evde tamamen yalnız. Fakat
köpeğinizi banyoya kilitlemek zorunda kalıyorsunuz, çünkü evde tek
başına kalınca, evi darmadağın ediyor. Sizce neler oluyor?
A) Bir şey olmuyor, köpeğim kötü bir karaktere sahip, aldığım yere iade ederim.
B) Köpeğimin bir davranış problemi olabilir, en kısa zamanda veterinerime götürürüm.
C) Evde benim olmamamı protesto ediyor.
D) Köpeğimin, daha fazla egzersize ihtiyacı var.
Böyle bir durumda, hem B şıkkı hem de D şıkkı doğru olabilir. Muhtemelen
köpeğiniz günlük egzersiz ihtiyacını karşılayamamakta olup, yüksek
enerjiye sahip bir köpek. Enerjisini boşaltamadığı için, evinize zarar
veriyor. Bu durumda, köpeğiniz ile yaptığınız yürüyüş süresinde, ya
zamanı biraz daha uzatmalı ya da tempoyu biraz daha arttırmalısınız.
Diğer bir ihtimal ise, köpeğinizin bir sorunu olduğudur. Eğer egzersizi
arttırdığınız halde, köpeğiniz aynı davranışlarına devam ediyorsa,
veterineriniz ile görüşmeli ve en kısa zamanda köpeğinizin bu davranış
bozukluğunu neden yaptığını öğrenerek, bu sorunu gidermelisiniz.
Eğer çocuğunuz varsa, mutlaka ‘pozitif eğitim’ tabirini duymuşunuzdur.
Çocuğunuz güzel birşey yaptığında onu ödüllendirmek, pozitif eğitimin
temelidir. Aynı prensipleri, bu defa köpeğimize uyguluyoruz…
Pozitif Eğitim Alıştırmaları
Birinci Adım: Hangi davranışı istediğinizi seçin.
Adım İki: İstediğiniz davranışı gerçekleştirirse, onu ödüllendirin.
Üçüncü Adım: İstediğiniz davranış gerçekleşmezse, tepkisiz kalın.
Öncelikle hatırlatmalıyız ki, bu eğitim yönteminde asla ve asla
cezalandırma yok. İstemediğimiz hiç bir davranışı, ne gazete kağıdı ile
ne de başka birşey ile cezalandırmıyoruz. Çünkü cezalandırmak, bir tepki
vermek demektir ki, köpeklerin tümü etki-tepki yöntemi ile hareket
ederler. Oysa tepkisiz kalmak, onlara verilebilinecek en mantıklı
cezadır ve fiziksel herhangi bir cezadan çok daha işe yarar bir
yöntemdir.
Örnek: Eve geldiğinizde, köpeğinizin üzerinize atlayıp, patilerini
omuzlarınıza koymasını istemiyor musunuz? Bunun yerine, gelip sizi
karşılamasını, mutlu bir şekilde çevrenizde kuyruk sallamasını mı
istiyorsunuz? Hemen, bunu ona pozitif eğitim yöntemimiz ile öğretelim.
Eve geldiniz ve köpeğiniz üzerinize atladı. Görmemezlikten gelin. Sanki o
yokmuş gibi, yürümeye devam edinv e hiç bir şey söylemeyin. Eğer sizden
herhangi bir tepki alırsa, davranışını devam ettirmesi için bu bir
neden olacaktır. Köpeğiniz, sanki yokmuş gibi davranın. Köpeğiniz, çok
kısa bir süre sonra sıkılacak ve ayaklarını yere koyarak, üzerinizeden
inecektir. İşte şimdi ikinci adımı hatırlayalım. Ona ilgi gösterin ve
ödüllendirin.
Peki, acaba hemen öğrendi mi? Hayır, çok aceleci olmayın. Bu
davranışınızı bir süre sürdürmeniz gerekecek. Sonraki günlerde, eve
gelişinizde de, hep aynı davranışı sergileyin ve asla taviz vermeyin.
Yine eve geldiğiniz bir gün, köpeğiniz artık üzerinize atlamak yerine
gelip yanınızda oturunca, çok mutlu olacağınıza emin olun…
Bir Örnek Daha: Diyelim ki, evden kaçmalara engel olmak için evde yavru
köpeğiniz için bir kafes kullanıyorsunuz. Yavrunuz da, birçok yavrunun
yaptığı gibi kafesten çıkmak için bağırıyor ve ağlıyor. Yapmanız gereken
tek şey, onu görmezden ve duymazdan gelmek. İşte pozitif eğitim, bu
kadar basit. Köpeğiniz susuncaya kadar ona karşı hiç bir tepki vermeyin.
Sustuktan birkaç dakika sonra gidip onu sevin ve ödüllendirin. Ardından
tekrar yanından ayrılın. Muhtemelen tekrar ağlamaya başlayacaktır. Yine
görmezden gelin ve bu davranışınızı sık sık yapın. Birkaç gün sonra,
köpeğiniz ağlamaları ve bağırmaları tamamen bırakarak sessiz bir köpek
olacaktır.
Peki, istemediğiniz bir davranışı tamamen nasıl sonlandırabilirsiniz?
Elbette, bazen her şeyi görmezden gelmek, sorunları çözmeyebilir. Bazı
zamanlarda, yanlış davranışları durdurmak için, onu ya da başkasını
incitmeden müdahale etmeniz gerekir. Peki, Nasıl?
“Arp!” diye bir ses tonunu hatırlıyor musunuz? Evet, yavrunuzun sık sık
çıkardığı bir ses. Eğer kendi aralarında oynayan yavruları izlediyseniz,
bu sesi daha iyi tanırsınız. Yavrular birbirleri ile oynarken, değişik
sesler çıkartırlar. Örneğin, bir yavru, başka bir yavruyu farkında
olmadan incitirse, incinen yavru ‘Dur’ manasına gelen bu sesi çıkartır
“Arp!” Böylece yavrular, dozu kaçan oyunlarda, birbirlerine sınırlar
koymak için bu sesi kullanırlar.
İşte bizde, eğitimimizde bu sesi kullanacağız. Malesef, yavrular evinize
yeni geldiğinde, çok az şey bilirler ve yabancılık çekerler. Nasıl
iletişim kuracaklarını bile bilmezler. Bu gibi durumlarda, yavrunun
yaptığı ve istemediğiniz ( görmezden gelerek çözemeyeceğiniz ) bir
davranış karşısında, ani ve yüksek bir ton ile bu sesi
çıkartabilirsiniz. Bu sesi duyan yavru, bir an için duracaktır. Fakat,
bir süre sonra davranışına devam edecektir. Bu durumda, siz de aynı
tepkiyi tekrar vermelisiniz, ta ki yavrunuz duruncaya kadar. Durduğu
anda onu oturtun, doğru davranışı gösterin ve ardından hemen
ödüllendirin. Emin olun ki, bu basit yöntem birkaç defa tekrarlandıktan
sonra hemen işe yarayacak ve birçok konuda, kimsenin çözemediği
sorunları çözecektir.
Tabiki de, köpeğinizin büyüyeceğini düşünerek ‘Hayır’ komutuna da
alıştırmanız gerekiyor. Çünkü büyük bir köpeğe, herkesin içinde “Arp!”
diye bağırmak, bir süre sonra tuhaf olacaktır. Bu yüzden, bir süre
sonra, bu yöntemi kullanırken, “Arp!” sesinin ardından, hemen yüksek ve
tok bir ton ile ‘Hayır’ komutunu da verin. Böylece yavrunuz, iki komutu
ilişkilendirecek ve ilerde sadece ‘Hayır’ komutunu algılayarak, ne
manaya geldiğini bilecektir.
Peki davranışları kontrol etmek için, daha başka neler yapabiliriz?
Çok basit yöntemler ile, köpeğinize hiç bir köpeğin bilmediği komutları
öğretebilirsiniz. Örneğin, köpeğiniz her tuvalet ihtiyacını giderirken,
tuhaf bir ses çıkartırsanız, bu sesi ne zaman çıkartsanız, köpeğiniz
tuvalet ihtiyacını giderebilir… Diyelim ki, ‘Hov’ diye bir komut
öğreteceksiniz. Bu komutu verdiğinizde, köpeğinizin havlamasını
istiyorsunuz. Yapacağınız çok basit. Köpeğiniz havlarken, bu komutu
tekrarlar ve onu severseniz, bir süre sonra köpeğiniz siz ‘Hov’ komutunu
verdiğiniz anda havlamaya başlayacaktır…
3-4 Aylıkken Öğrenebilecekleri
Oturmayı ve beklemeyi öğrenebilir
Yatmayı öğrenebilir
İsmini öğrenir
Her çağırdığınızda gelir
Yanınızda, tasma ile yürümeyi öğrenir
Bırak komutunu öğrenir
Havladığında, komut ile susmayı öğrenir
Diğer insan ve hayvanları tanır
4-6 Aylıkken Öğrenebilecekleri
Konuştuklarınızı dinlemeye başlar
Eve giriş ve çıkışları öğrenir
Top getirme, yakalama oyunları oynar
Misafirlere karşı centilmen olamyı öğrenir
Kendince konuşur, dans eder, daireler çizer, oyunlar yapar
Tuvalet eğitimini rahatlıkla öğrenir
Saklambaç oynamayı öğrenebilir
Diğer Konular
Yavrunuz ile muhatap olurken, komutları hep doğru ses tonu ile verin.
Çağırdığınızda gelmez ise, tutun ve yanınıza getirin
Mümkün olduğunca, sosyalleşmesi için çalışın
Agresif ya da korkak davranışlarda bulunmasına izin vermeyin
Önünden yemeğini sık sık alıp, tekrar geri verin. Yemeğini kıskanmamayı öğretin.
Mümkün olduğunca çok onunla konuşun, sizi anlayacaktır
Tasmalı gezdirmeye, serbest bırakmamaya alıştırın
Oyunlarda asla heyecan yapmamasına ve hep sakin olmasına dikkat edin
Uyuyacağı yeri özenle seçin
4 aylık olana kadar sinir sistemleri gelişmeyeceği için, tuvalet
eğitimini tam olarak alamayacak ve bazen tuvaletini tutamayacaktır. Ona
kızmayın, ama eğitime devam etmeyi de unutmayın.
Rottweiler Beslenme
Unutmayın ki, şişman köpekler, sadece düşüncesiz sahipleri yüzünden şişmandır…
Besleme Kuralları;
Köpeğinizin içeceği su daima temiz ve taze olsun.
Yiyecek ve içecek kapları, daima temiz olsun
Düzenli zamanlarda ve hep aynı yerde yemeğini yesin
Onu asla yemek masasından beslemeyin
Yemek düzenini, asla aniden değiştirmeyin
Köpeğiniz 1 yaşını geçinceye kadar günde 1 öğüne düşmeyin.
Kuru Mama
Kaliteli, kuru köpek mamaları kullanabilirsiniz. İçlerinde her türlü
ihtiyacı giderek karışımlar olduğu için, köpeğiniz rahatsız
olmayacaktır.
Et
Köpeğinizin yiyeceğinin, ancak %20′ çi et olabilir. Et olarak, kuzu eti,
tavuk eti, hindi eti, dana eti kullanabilirsiniz. Eğer sadece et
veriyorsanız ( ki tavsiye etmeyiz ) mutlaka kalsiyum ve potasyum
takviyesinde bulunmalısınız.
Kalsiyum
Sadece, tamamen et verdiğiniz zaman gereklidir ve her 500 gram et için 2 çay kaşığı kalsiyum kullanabilirsiniz.
Konserve Mamalar
Kaliteli tüm konserve mamaları kullanabilirsiniz. İçeriğine dikkat
ederek almanız ve köpeğiniz daha önce hiç yemediyse, yedikten sonraki
dışkı durumunu ( ishal, kabızlık ) kontrol etmelisiniz.
Kemikler
Köpeğinizin ağız yapısına ve yaşına uygun kemikleri kullanabilirsiniz.
Fakat dikkat etmeniz gereken birkaç husus var. Bunlardan ilki; halk
arasında yaygın bir görüş olan köpek, kemik yer görüşü yanlıştır.
Kemiğin hiç bir besleyici değeri yoktu ve köpeğiniz kemik ile doymaz.
Kemiği daha çok çene kaslarını kullanmak ve dişlerini rahatlatmak
amacıyla yer. İkincisi ise; köpeğinize asla pişmiş kemik vermeyin.
Pişmik kemikler, midede kılçık gibi ince ince ayrılacaktır ve bu durum
köpeğinizin mide ve bağırsak hastalıklarına yakalanmasına yol açacaktır.
Tavsiye Edilen Diyet
8 Haftalık Yavru İçin;
Kahvaltı :
Yulaflı çorba ya da yulaf lapası verebilir ve bunu iki yemek kaşığı süt
ile takviye edebilirsiniz. Ya da, bir ölçek kuru yavru köpek mamasına
bir bardak ( yarısı sulandırılmış ) süt ilave edebilirsiniz.
Öğle Yemeği : Yarım bardak, koyun etinden yapılmış yahni, biraz
sebze verebilirsiniz. Yahut yine yarım bardak, süt ve su ile ezilmiş
yulaflı bisküit verebilirsiniz.
Akşam Yemeği :
Yarım bardak kuru yavru köpek maması ve yanında iyi kesilmiş çok az
maydanoz ile kızartılmış ve iyi kesilmiş havuç verebilirsiniz. Bunların
yanı sıra, çiğnemesi için de ufak bir kaburga kemiği olabilir.
Bu süre zarfında köpeğinize yoğurt ve peynir yedirtmeyi de unutmayın.
Ona vereceğiz her sütü %50 oranında su ile karıştırın. Aksi taktirde,
midesi enzimler nedeniyle bozulacak ve yavrunuz ishal olacaktır.
10 Haftalık; Daha önce verilen miktarı iki katına çıkartın.
16 Haftalık; Günde üç öğün vermeye devam edin.
6 Aylık; Yemek öğününü, günde ikiye düşürün. Öğün miktarlarını yükseltin.
1 Yaşında; Hızlı büyüme dönemi sona erdi. Yemek öğününü günde 1 e
indirin ve kaliteli kuru köpek mamaları kullanın. Ara sıra, yoğurdu,
kemiği ve peyniri de ihmal etmeyin.
Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Anksiyete bozukluğu, Rottweiler’ ınızın başa çıkamadığı psikolojik
problemlere sahip olması ve sizin onu terk edeceğinizden, kendinin
yalnız kalacağından korkması demektir. Bu durumlarda, aşağıdaki olaylar
görülür.
Evi Kirletmek – Strese girmiş bir rott, bağırsaklarının kontrolünü
kaybeder. Normal de, iki saatte bir çalışan sindirim sistemi, stres
durumunda sık sık saatte bir kaç defa çalışabilir. Bu da köpeğinizin
evinizi kirletmesine ve pisletmesine yol açar.
Yıkma / Dökme – Anksiyete bozukluğu, Rottweilerlar’ ı, adeta bir
buldozere çevirebilir. Köpeğiniz evinizdeki eşyaları kırıp, döktüğü
gibi, parkenizi kazmaya ya da masanızı çiğnemeye kalkabilir.
Havlama – Köpeğiniz aralıksız ve düzensiz olarak, sizi ve çevrenizdeki
herkesi rahatsız edecek kadar havlayabilir. Bu havlama zaman zaman
ağlamaya ve ardından tekrar havlamaya dönüşebilir.
Abartılı Salya – Strese girmiş Rottweilerlar’ da, tükürük bezleri
abartılı bir çalışma içerisine girip, köpeğinizi salya içerisinde
bırakabilirler.
Kendini Sakatlamak – Kendi bacaklarını ısırmak, kuyruğunu sağa sola
vurarak canını yakmak gibi, kendine zarar verici davranışlarda
bulunabilir.
Genel Sağlık – İleri düzeydeki anksiyete bozukluklarında, köpeğiniz
duyma kaybı, görme kaybı, bilinç kaybı yaşayabilir. Acilen veteriner
hekime götürülmesi gerekmektedir.
Agresyon – Evinize yaklaşan kişilere karşı aşırı agresif davranabilir ya da hiç bir koruma eğilimi göstermeyebilir.
Anksiyete bozukluğunda görülen tüm bu semptomlar, köpeğiniz düzeldiği
zaman kaybolmaktadır. Bu nedenle köpeğinizi bu davranışları yüzünden
üzmemeli ve asla yanlış ve geri dönüşü olmayan bir karar almamalısınız.
Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Bu hastalığın, tek bir tedavi yöntemi ve şekli yoktur. Köpeğinizin
tekrar iyileşebilmesi için, öncelikle neden bu rahatsızlığa
yakalandığını tespit edebilmeniz gerekmektedir ki; bunun da birden fazla
sebebi olabilir.
Analiz : Köpeğinizin, neden yalnız kalmak korkusu yaşadığını tespit
edin. Acaba iş yerine gittiğiniz için mi böyle davranıyor? Ya da düzenli
geliş saatiniz, bir süredir bozuldu mu? Yeni bir çocuğunuz mu oldu?
Yahut başka bir köpek sahiplenip, Rottweiler’ ınızı ihmal mi ettiğiniz?
Kısaca tüm bu sebepleri enine boyuna düşünmeli ve köpeğinizin, sizin
hangi davranışınız yüzünden bu hastalığa yakalandığını iyi analiz
etmelisiniz. Unutmayın ki, sorunu bulmak, çözmek yolunda en büyük
adımdır.
Çözüm Teknikleri : Eğer köpeğiniz, işinize gittiğiniz için, yalnız kalma
korkusu yaşıyor ise, bunu birkaç şekilde çözebilirsiniz. Örneğin, bir
haftasonu, sanki işe gidiyormuş gibi sabah tüm hazırlıklarınızı yapın.
Ardından tam iş saatinizde, evden dışarı çıkın. 30 dakika sonra tekrar
eve dönün ve köpeğiniz ile hiç ilgilenmeden içeri girip, evden bir şey
alın ve tekrar çıkın. 50 dakika sonra, eve tekrar dönün ve aynı hareketi
tekrarlayın. Bu davranışınızı, birkaç gün, en az 30′ ar dakika
aralıklarla tekrarlayın. Köpeğiniz, artık siz işe giderken, yalnız
kalacağı ve sizin dönmeyeceğiniz korkusundan uzaklaşacaktır. Bu arada
işe giderken, köpeğinize bir fanilanızı bırakmak da, yine
denenebilinecek çözümlerdendir.
Oyuncakları, yine bu konuda çok iyi kullanabilirsiniz. Köpeğinizin en
sevdiği oyuncakları ayırın ya da ona çok özel yeni birkaç oyuncak alın.
İşe giderken, oyuncakları köpeğinizin önüne bırakın ve gidin.
Döndüğünüzde ise, köpeğiniz ile görüşmeden önce, oyuncakları alın ve
oynayamacağı bir yere kaldırın. Böylece, köpeğiniz, oyuncakların sadece
özel zamanlarda oynanabileceğini anlar ve siz yokken, onlarla epey vakit
geçirir.
Yine iş yerine giderken, radyoyu ya da cd çaları açık bırakmak ve
tekrara almak da, köpeğinizin kendini yalnız hissetmemesi açısından
önemli bir etkendir.
Peki Rottweiler’ ınız ciddi boyutlarda hasta ise ne yapmalısınız?
Eğer köpeğiniz, oldukça ciddi boyutda panik yaşıyor ve stres yapıyorsa (
ki semptomları yukarıda verdik ) mutlaka ama mutlaka veteriner
hekimlerinize götürmelisiniz. Bu konuda alacakları tedavi, artık medikal
düzeyde olacaktır ve sakinleştirici iğne ya da haplar ile bir süre
stresten uzaklaşmaları sağlanacaktır. Bu arada, sakinleştirici ilaçların
yavru köpeklere uygun olmadığını tekrar hatırlatalım.
Bazı Rottweiler sahipleri, eğer köpeklerinin kronik bir alerjisi varsa,
her sene aynı sıkıntıyla uğraşmaktan ve çözememekten dolayı hayal
kırıklığına uğrarlar. Üstelik, alerji zaman geçtikçe ve doğru yöntem ile
müdahale edilmedikçe daha kötüye gidebilir. Bu gibi durumlarda
yapılması gereken şey, veteriner hekim ile doğru bir iletişim kurmak ve
alerjiye neyin sebep olduğunu tespit edebilmektir.
Alerjiler genellikle, vücut iyi korunmadığında ortaya çıkarlar ve
müdahale edilmediği taktirde köpeğin bağışıklık sistemini giderek
zayıflatırlar. Ayrıca strese ve davranış bozukluğuna sebep olurlar. Daha
ileri yaşlarda ise, kanser gibi çok daha ciddi rahatsızlıklara kapı
açarlar.
Bazı alerjiler, bağışıklık sisteminde olan bir dengesizlikten
oluşabilir. Genellikle bu dengesizlik de, bir maddeye karşı aşırı
hassasiyetten doğar. Alerjisi olan köpeklerde yapılan tespitler
sonucunda, %80′ inde bu teşhis konuşmuştur. Alerjilere karşı en iyi
koruma, köpeğinizin yediklerine ve ilaçlarına karşı hassas olmanızdır.
Aşılarını zamanında yaptırmanız, vücut temizliğine dikkat etmeniz ve ev
yemeği vermemeniz, köpeğinizin alerjiye yakalanma riskini düşürür.
Unutmamalınız ki, köpeğinizin başına gelebilecek herhangi bir hastalık,
muhtemelen sizin ihmalinizden dolayı oluşmuştur. Çünkü Rottweiler’ ınız
genetik açıdan oldukça güçlü ve sağlıklı bir köpektir. Bu nedenle,
dostlarımıza gereken ilgiyi göstermenizi rica ediyoruz…
Rottweiller tarihçesinde de belirttiğim gibi, ülkemizde rottweiler
ırkı tam anlamı ile yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır, Son zamanlarda
halk arasında bu ırkın, ırk isminin başına çeşitli ülke takıları
eklenmeye başlanmış (alman rottweiler’ı, macar rottweiler’ı, rus
rottweiler’ı, kazak rottweiler’ı …), kafa, kulak, ayak, tüy ve renk,
değişikliklerine göre, ırkı çeşitli ülke ve bölgelere göre ayırt
edilmiş ve rottweiler ırkı içinde yeni ırklar türetilmeye başlanmıştır.
Her zaman söylediğim gibi, rottweiler ırk standartları, dünyanın
neresinde olursanız olun, aynıdır. Ülkemizin göz bebeği Kangal ırkının
macar’ı, alman’ı, rus’u olmayacağı gibi, rotweiller ırkının da
standartları ve özellikleri net olarak bellidir. Köpeğin ırk ıslahı ve
standartlarını belirleyen ve kontrol eden FCI federasyonunun safkan
rottweiler ırkı hakkındaki veri ve standartları aşağıda açık ve net
olarak gösterilmektedir.
GENEL GÖRÜNÜM
İdeal bir rottweiler orta boyda, sağlam ve güçlü bir köpektir. Rengi
siyah, kahverengi lekeleri çok belirgindir. Sağlam yapısı, gücünü,
çevikliğini ve dayanıklılığını sergiler. Erkek köpekler, dişilere göre
daha iri, kemikleri daha kalındır. Dişiler belirgin bir şekilde feminen
yapılıdır, ama dayanıklıkları ve güçlerinden hiçbir şey kaybetmezler.
BOY ORAN YAPI :Erkekler 61-68 m, dişiler 56-63 cm. arası, her
birinde orta ölçüler tercih edilir. Doğru oranları yükseklik ve
standardın sınırları içinde kalan vücudu çok önemlidir. Enseden kuyruk
sokumuna kadar olan beden uzunluğu, cidago (omuz) yüksekliğinden biraz
fazladır, en ideali yükseklik/uzunluk oranının 9/10 olmasıdır. Kemik ve
kas yapısı, bedenini taşımaya yeterli olmalı ve ona son derece güçlü bir
görünüm vermelidir.
ERKEK DİŞİ
Erkek omuz yüksekliği 61-68 cm
Dişi omuz yüksekliği 56-63 cm.
61- 62 cm kısa 56-57 cm kısa
63-64 cm orta 58-59 cm orta
65-66 cm iri İDEAL 60-61 cm iri İDEAL
67-68 cm çok iri 62-63 cm çok iri
Erkeklerde ağırlık yaklaşık : 50 kg. Dişilerde ağırlık : yaklaşık 42 kg.
Önemli Kusurlar :Orantısal
bozukluk, küçük boy, büyük boy, cinsiyet karakteristiklerinin yer
değiştirmesi (diş gibi erkek köpek;erkek köpek gibi dişi)
BAŞ : Orta
boyda, kulaklar arasında geniş, yandan bakıldığında alın çizgisi hafif
kubbeli, stop çok belirgin üst ve alt çene çok güçlü, alın kırışıksız
olması tercih edilir, ancak köpek bir şeye dikkat ederken kırışıklıklar
görülebilir. İfade asıl dikkatli ve kendinden emin.Gözler orta boyda,
badem şeklinde, ne patlak ne de içe gömük değildir. İstenilen göz rengi
koyu kahvedir.
Önemli Kusurlar : Sarı renkte gözler, farklı renk ve yapıda gözler, göz kenarlarında tüy bulunmaması.
Diskalifiye nedenler : patlak göz, içe gömük göz.
KULAKLAR : Orta boyda, sarkık, üçgen biçiminde. Köpek dikkat
kesildiğinde kulaklar kafası çizgisi ile aynı düzeyde olur ve sanki
genişlemiş gibi görünürler. Kulaklar birbirinden ayrı olmalı, aşağı
sarkık durmalı ve iç kısmı kafaya yatık olmalıdır, kulak ucu hemen hemen
yanak ortasında son bulur.
Önemli Kusurlar : Kulakların yanlış taşınması ( yanaktan/kafadan uzak durmaları)
AĞIZ : Ağız çizgisi düzdür, stopta geniş başlayarak uca doğru
hafifçe incelir. Yine de ağız ucu geniş ve çene belirgindir. Burun ucu
her zaman siyah, yuvarlak değil, daha çok geniştir.
DUDAKLAR : Her zaman siyah, köşeleri kapalı, ağız içindeki renk pigmentasyonun da siyah olması istenir.
Önemli Kusurlar : Ağız pigmentasyonunun olmaması (pembe ağız) .
DİŞLER : 42
adet diş, (üstte 20, altta 22 adet), güçlü doğru yerleşmiş, makas
şeklinde kapanırlar. Alt kesici dişler, üst kesici dişlerin iç kısmına
değerler.
Önemli Kusurlar : Dişlerin karşılıklı kapanması, her hangi bir dişin
eksik olması, üst kapama, alt kapama dişer, iki yada daha çok sayıda
dişin eksik olması.
ENSE, SIRT ÇİZGİSİ, BEDEN:
Ense : güçlü, iyi adaleli, biraz uzunca, hafif kubbelidir.
Sırt çizgisi :
Sırt sağlam ve düz bir çizgidedir, cidagonun arkasından başlayarak düz
bir hat şeklinde kalçalara kadar uzanır. Köpek dururken de, yürürken de,
sırt çizgisi düz kalır.
Beden : Göğüs
geniş ve derindir, dirseklere kadar iner, göğsün ön kısmı yapılı,
kaburgalar ovaldir. Sırt düz ve güçlü, kasıklar kısa, derin ve iyi
adalelidir.
KUYRUK :
Kuyruk kısa kesilir, bir yada iki kuyruk omurgası bırakılır. Kuyruğun
duruşu, boyundan daha önemlidir. Doğru şeklinde sırt .çizgisinin bir
uzantısı gibi görünür.Köpek heyecanlı iken veya yürürken biraz dikleşir.
ÖN KISIM : Omuzlar uzun ve arkaya yatıktır. Üst kolun boyu, kürek
kemiği ile aynıdır. Cidagodan dirseğe kadar olan uzunluk ile dirsekten
yere kadar olan uzunluk birbirleri ile eşittir.Bacaklar güçlü, düz ve
kalın kemiklidir, birbirlerine yakın değillerdir. Ayaklar yuvarlak, ne
içe nede dışa dönük değildir. Yastık kalın ve serttir, tırnaklar kısa,
güçlü ve siyahtır.Mahmuzlar alınabilir.
ARKA KISIM : Arka kısımdaki açılar, ön kısımdaki açıları dengeler. Üst
kalça oldukça uzun, çok geniş ve iyi adalelidir. Diz eklemi belirgindir.
Alt bacak uzun, geniş ve güçlüdür. Arkadan bakıldığında arka bacaklar
düz, kuvvetli ve geniş, bir bedeni taşıyacak kadar, birbirlerinden
uzaktır. Arka ayaklar ön ayaklara göre biraz daha uzundur, ne içe ne
dışa dönük değildir. Yastıklar kalın ve sert, tırnaklar kısa, kuvvetli
siyah olmalı, mahmuzlar alınmalıdır.
TÜYLER : Dış tüyler düz, sert, sıkı ve orta boyda. Alt tüyler
ense ve kalçalarda bulunmamalı, ama iklime bağlı olarak daha az veya
daha çok olabilir. Alt tüyler, dış tüylerin arasından görünmemeli.
Tüyler kafa, kulaklar ve bacaklarda çok kısadır. Rottweiler’ın tüyleri
traş edilmez. Kusurlar, dalgalı tüyler.
Önemli Kusurlar :Açık, aşırı kısa ve kıvırcık tüyler, alt tüylerin hiç
bulunmaması, doğal tüylerin boyunu değiştirecek tüy tıraşı.
Diskalifiye nedeni : Uzun tüyler.
RENK : Her zaman siyah, maun ile pas rengi arası lekeler. Siyah ile
lekeler arasındaki çizgiler çok belirgin olmalıdır. Lekelerin yeri şu
şekilde olmalıdır; her bir gözün üzerinde birer leke, yanaklarda, ağzın
her iki yanında bir çizgi halinde, ama burun üzerinde değil; ön
bacaklarda ayaklara doğru; arka ayakların iç kısımlarında diz kapağına
doğru ve topuktan parmaklara kadar öne doğru genişleyerek, ama siyah
rengi de tamamen ortadan kaldırmadan, parmaklar üzerinde siyah çizgiler
olmalı.
Alt tüyler gri, ten rengi veya siyahtır. Lekelerin miktarı ve yeri önemlidir ve beden renginin % 10’unu aşmamalıdır.
Önemli Kusurlar : Saman renginde, aşırı miktarda veya az miktarda
lekeler, köpeğin her hangi bir yerinde beyaz lekelerin bulunması (birkaç
tane beyaz tüy, leke anlamına gelmez)
Diskalifiye nedenleri : Beden renginin siyah dışında her hangi bir renkte olması, lekelerin bulunmaması.
YÜRÜYÜŞ : Yürüyüşü dengeli, uyumlu, emin, güçlü olmalı, ön bacaklar
ileriye doğru iyi uzanmalı, arka bacakların itişi güçlü olmalı. Yürüyüşü
zorlamdan, etkindir. Ön ve arka bacaklar ne içe, ne de dışa doğru
atılmaz, arka bacaklar ön bacakların adımlarına dokunmalı. Sırt çizgisi
hareket halinde iken düz kalır. Hız arttıkça, bacaklar merkez çizgiye
doğru karın altına doğru sürülür.
Lütfen dikkat:
Bu konu sadece insanları bu köpekler hakkında bilgilendirme amacıyla
hazırlanmıştır.Bizden eğitim için yardım istemeyiniz.Bizler rottweiler
eğitimcisi,satıcısı,aracısı ve veteriner değiliz.Bu konuda eğitim veren
firma ve kişilerle hiç bir bağlantımız yoktur.