
Kurandaki Takvimler – Hicret – Mekkenin Fathi – Haram Aylar
(Kar©glanin 8 Ocak 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
ذَرْهُمْ يَأْكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلْهِهِمُ الأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
Sadakallahul Aziym Hicr Suresi 3. Ayet Yani 153 veya 15/3
وَجَعَلْنَا مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ
Sadakallahul Aziym Yasin Suresi 9. Ayet Yani 369 veya 36/9
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Zerhum ye’kulû ve yetemetteû ve yulhihimul emelu fe sevfe ya’lemûn
—oOo— —oOo— —oOo—
Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûn
Meali :
Onları terket (bırak). Yesinler ve metalansınlar (faydalansınlar) ve
emel(ler) onları oyalasın (meşgul etsin). Fakat yakında bilecekler.
Sadakallahul Aziym Hicr Suresi 3. Ayet Yani 153 veya 15/3
—oOo— —oOo— —oOo—
Hem önlerine, hem arkalarına birer set çekmişiz ve böylece artık baksalar da, kör bakarlarda, göremezler.
Sadakallahul Aziym Yasin Suresi 9. Ayet Yani 369 veya 36/9
—oOo—
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
وإن دماءَ الجاهلية موضوعة. وأوّلُ دمٍ أبدأ به: دمُ عامر بن ربيعة بن الحارث بن عبد المطلب
(Peygamberimizin Veda Hutbesinden bir kesit)
“Ashabim!”
Cahiliye devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib’in Kan davasidir.
ki o dava bizim tefsiri mealimiz ile
(Abdül Müttalip Harisden olmadir, Haris ise Rabianin Oglundan olmadir,
Dava ise onun anasi Rabianin davasidir, yani peygamberimizden dört kuşak
önce başlayan bir dava, ve o yüzden hicri aylardan birisine rabiul
evvel ve digerinede rabiul ahir denilir, yani kan davasindan önce ve kan
davasindan sonrasi denilir, yani hicri takvimden önceki en son arap
takviminde kullanilan bilek taşi Rabianin kan davasi.)
( Hadis-i Şerif , Veda Hutbesi)
“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in tebasina (ona tabi olanlara)
yeniden can ver . Daha önce İbrahim’e ve Tebasina verdigin gibi. Bunlar
icin (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’i ve Tebasini (ona tabi olanlari) çoğalt. Daha önce
İbrahimi ve tebasini (ona tabi olanlari) çoğalttığın gibi’. Bunlar icin
(Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
Yolculugumuza başliyoruz :
Iyi bir gözlem yapan, ve her söylenene
inanamayip hele bilhassa günümüz yalan dolan siyesitinde, uyumayan ve
araştiran bir müslüman kardeşimin, tespit edip internete yazidigi bir
makaleden ALINTI yapyiorum girişgah olarak:
Mekke 1 Ocak’ta Fethedildi Yalanı
Tarihi bir bilim olarak değil de bir çatışma aracı olarak ele alanlar
sürekli yalan üstüne yalan üretirler. Çünkü bu insanlar için tarih doğru
bilgiye ulaşma ve ders çıkarma aracı değil gerçekleri çarpıtarak kendi
ideolojisine uydurma aracıdır. Belgeden bilgiye ulaşmak yerine bilgiye
göre belge uydurma yolunu izliyorlar. Durum böyle olunca yalan üstüne
yalan biniyor çoğu zaman da bu yalanlar birbiriyle çelişiyor.
Bu yalanlardan biri de ”Mekkenin fethi” olayıdır. Özellikle son yıllarda
kendisine islami kesim diyen ama gerçekte islamla alakası olmayan
siyasal islamcılar yılbaşına alternatif yaratmak için ”Mekke’nin fethi 1
Ocaktır” diyip ”Mekke fethi kutlamaları” diye bir şey çıkardılar. Bu
durum cahilliğin ortaya çıkardığı bir komedidir. Akılları sıra yıl
başını ”hristiyan bayramı ” olarak gördükleri için buna karşı bir
”müslüman bayramı” uydurdular. Cehalet paçadan akıyor. Hristiyanların
dini bayramı olan ”Noel’in” 25 Aralık olduğunu ve yıl başıyla alakası
olmadığını mı anlatayım yoksa Mekke’nin 1 Ocakta fethedilmediğini mi?
Konumuz Mekkenin Fethi olduğu için Mekke’den devam edelim
Mekke hicretin 8. yılında Hz Muhammed tarafından fethedilmiştir. Tarihi
açıdan bakarsak islamın arap coğrafyasında merkezileşmesi açısından
önemli bir olaydır. Mesele Mekke’nin fethi değil ne zaman
fethedildiğidir. Bu konuda da bir çok tarihi kaynak ( İbn İshâk, İbn
Hişâm, Belâzûrî, Vâkıdî, İbn Esir, İbn Kesir, Taberî) Mekke’nin fethi
hakkında 20 ramazan 8 tarihini vermektedir. Bu tarihte miladi takvime
göre 11 Ocak 630 dur.
Şimdi cahil yobaz her yalanı ortaya çıkarıldığında ”hani ispatı nerde”
diyecek. Sanki kendisi her konuda belgeli konuşuyormuş gibi üstelik 1
Ocak olduğunun ispatı yokken… Bu yalanı deşifre edelim.
Mekke’nin fethinin 11 Ocak 630 olduğunun ilk ispatı çok basit.Hicrî
takvimi milâdî takvime çeviren on-line takvim çevirme kılavuzuda hicri
takvime göre 20 Ramazan 8 yazıp miladi takvime çevirdiğinizde karşınıza
11 Ocak 630 tarihi çıkıyor.Online çevirme kılavuzu aşağıdaki linktedir:
193.255.138.2/takvim.asp
Daha açık ve net göstermek için 20 Ramazan 8 yazıldığında 11 Ocak 630 tarihi çıktığını göstermek istiyorum
https://193.255.138.2/takvim.asp?takvim=2&gun=20&ay=9&yil=8
Eeee bu kadar mı belki hatalı çevirmiştir diyenler olacaktır. Bunu da
düşündüğüm için devletin resmi kaynaklarında Mekke’nin fetih tarihinin
ne olarak geçtiğine bakalım.
Beşiktaş müftülüğünün resmi sitesinde Mekke’nin Fethi hakkında şu satırlar yazıyor:
Tarih bazı kaynaklarda 11 Ocak 630 olarak geçmekte ve 20 Ramazan Hicri 8. yıl Perşembe’ye tekabül etmektedir.
Diyanet takviminde 1 Ocak sayfasında Mekke’nin Fethi olarak ifade edilmektedir. Ancak https://www.diyanet.gov.tr/yayin/basiliyayin/yweboku.asp?sayfa=30&yid=1 adresindeki siyer bilgisinde “f) Mekke’ye Giriş (20 Ramazan 8 H./11 Ocak 630 M.)” olarak verilmektedir.
Aşağıdaki makalede ise “Kollar Mekke’ye Girerken Takvim yaprağı,
Hicretin sekizinci yılı Ramazan ayının on üçü Cuma gününü gösteriyordu.
Gün henüz yeni ağarmıştı.” olarak geçmektedir. Hicri-Miladi çevirim
programlarında da bu Hicri tarih 4 Ocak 630 Perşembe tarihine denk
gelmektedir.
Peygamber Efendimiz döneminde rü’yetin, bu tür hesaplama programlarında
ise kavuşumun esas alınması sebebiyle hesaplama programları, 1 gün
öncesini gösterebilmektedir. Günümüzdeki hesaplamalarda da bu
yaşanmaktadır.
Doğru olan tercihin 11 Ocak olması gerekir. İlgililerine duyurulur.
Alinti Yaptigim Makalenin sonu
Peygamber Efendimiz (asm)’in Muhammed ve Ahmed ismi Kur’an-ı Kerim’de
beş defa geçmektedir: Dört defa “Muhammed” olarak, bir defa da “Ahmed”
olarak
Muhammed olarak Al-i İmran Suresi, 144; Ahzab Suresi, 40; Muhammed
Suresi, 2; Fetih Suresi, 29; Ahmed olarak da Saf Suresi, 6. ayette
geçmektedir.
yine bir ALINTIDAN
ve bu demek olurki muhammed le ilgili 5 tane takvim vardir birinci takvim Al-i imran
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ
أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن
يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي
اللّهُ الشَّاكِرِينَ
3/ÂLİ İMRÂN Suresi 144. ayeti yani birinci takvim ile 3144 veya 3/144
ikinci takvimde muhammedin zamani
مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ
اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Ve Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ
33/AHZÂB Suresi 40. Ayeti Ahzab Suresi, 40 takvimi ikinci takvim yani
ikinci takvim ile zaman 3340 ve bu ayette o sanilan mana degil bilhassa
şu mana vardir:
Muhammed henüz bab bile olmmamişdi sizlerden bir adam gibiydi amma o Peygambner olmuşdu…..
yani peygamberimizin ne zaman peygaberlik geldigini gösteren takvim bu
takvim ile ve oda 3340 veya 33/40 yani o takvimin başlangicindan 33 sene
gecmiş ve muhammed kirk yaşina basmiş ve ayet kirkinci ayet ve o
peygamber oldu diyor ayette.ve 33 sene icinde dört kuşak bir arada olur
yani büyük dedenin torunu demek mesala: “oglunun oglunun, oglu” veyada
“kizinin kizinin, kizi” veyada “kizinin oglunun oglu” yani veda
hutbesinde gecdigi gibi Abdülmüttalip rabiadan dört kuşak sonrasi
(Peygamberimizin Veda Hutbesinden bir kesit)
“Ashabim!” Cahiliye devrinde güdülen kan davalari da tamamen
kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib’in Kan
davasidir.
ki o dava bizim tefsiri mealimiz ile
(Abdül Müttalip Harisden olmadir, Haris ise Rabianin Oglundan olmadir,
Dava ise onun anasi Rabianin davasidir, yani peygamberimizden dört kuşak
önce başlayan bir dava, ve o yüzden hicri aylardan birisine rabiul
evvel ve digerinede rabiul ahir denilir, yani kan davasindan önce ve kan
davasindan sonrasi denilir, yani hicri takvimden önceki en son arap
takviminde kullanilan bilek taşi Rabianin kan davasi.)
( Hadis-i Şerif , Veda Hutbesi)
ve bu takvimde kullanilan 33/40 yani o takvimin başlangicindan 33 sene gecmiş ve muhammed kirk yaşina basmişve peygamber olmuş.
ücüncü takvim de ise
Hudeybiye Antlaşması
Hicretin 6. senesi, Zilkâde ayı. (Milâdî 628 ) diye rivayet oluyor halbuki Allah kuranda buyuruyorki bu takvim icin
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ
عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ
سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ
47/MUHAMMED Suresi 2. ayeti ve Takvimler 472 yi gösteriyor veya 47/2 yi
yani önceki takvimden bahsettik 33 sene gecince demişdik ve bu sefer ise
o takvim 47 olunca yani 33 den sonra 47 ye kadar 14 sene var ve kan
davasi rabianin kan davasindan 47 sene sonra demek bu, fakat
peygamerimizin dogumu 571 ise ondan 33 sen önce Rabianin kan davasi
başlamiş yani 538 de başlamiş
ve 538 den 47 sene sonra hudeybiye anlaşmasi yapailmiş bu ayette
kafirlerle sulh yapti diyor yani “ve aslaha balehüm” sulh antlaşmasi
meşhur anlatilan peygamberimizin, tükrügü ile, “Muhammedun rasullah
yazan yeri silip de Hz Aliye tamam onlarin dedigi gibi yaz dedigi
anlaşma yani
ve bir takvimde fil vakasi takvimi varki oda
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
105/FÎL Suresi 1. ayet
E lem tera keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl
Meali:
Senin Rabbin fil sahiplerine neler yaptı, görmedin mi
105/FÎL Suresi 1. ayet yani fil takvimine göre 1051 veya 105/1
yani fil takvimini sayan yildiz ve gezegen devrini öyle yavas yapiyorki
daha fil vakasi oldugunda 105 sene olmus dogdugundan bu yana.
Yine bir alinti
Fil Vak’ası’nm vuku bulduğu zamana dair kaynaklarda verilen bilgilerde
büyük farklılıklar vardır. 347, 552 veya 563 yılları yanında Hz.
Peygamber’in bu olaydan sonra gelen on üç ile kırk yıl arasındaki bir
tarihte doğduğu rivayetleri de bulunmaktadır. Yaygın olan inanış Hz.
Peygamber’in doğumundan elli, elli beş gün veya üç ay önce. muharrem
ayının çıkmasına on üç gün kala bir pazar günü vuku bulduğudur.
105/1 veya1051 : 105 =10,009 cikar yani 1 senesi güneşimizin etrafindaki
bir turu 10,009 sene olan bir yildiz veya gezegen olmali bu takvimin
kullnaildigi takvim. o gezegenin takvimine göre alinmiş yani öyle olunca
takvim ne? kime göre takvim? merküre göremi, siriusa göremi, şira
yildizina göremi, jüpitere göremi, kime göre haram ay denilincede, kime
göre hudeybiye denilince cok farkli rakamlar meydan cikar yani. ve o
zaman merkür yilina göre mekkenin fethine bakinca merkür peygamberimiz
dogmadan 53 gün önce 105 sene olmuş ve birde bir gün gecmiş yani buj
merkür olmaz bu fil Takvimi fil suresinin numarasi o zaman yani.
mercür demir yili demir takvimine göre yani demir yani mercur yani hadid
suresinin takvimi demekdir ve haftanin Çarşamba gününün ismidir ve
kainatin yartildigi zamandan itibaren 105 . Çarşambasinda işde fil vaksi
olmuş yani fil takvimi hangi tarih kainat takviminde hangi güne rastlar
onu gösteriri ve maddelrden en saglam dayaniklisina demir diyozve
konstrukstion malzemesi yapiyoz, hayvanlardan en stabil, itince
yikilmayan devrilivermiyen saglam duranina fil diyoruz degilmi. ve
haftanin günleri pazar ile başlar, ve pazar sontag, yani güneş
yaratilmiş ilk defa, ve sonnentag ve ikinci gün ay yaratilmiş, ve ikinci
gün montag, ve ücüncü mars yaratilmiş, ve martedì fransiza, sali
demekdir ve haftanin 3. gününü temsil eder, cünkü günler pazardan
başlar, ve dördüncü gün ise haftanin ortasi ve, merkürün günü, ve
fransizca mercredi, veya latince Mercuri, veya alamanca veya germence
Tanri Odin, veya ingilizce tanri WODIN veya, wednesday , almancada ise
althochdeutsch mittiwehha, ve yeni isimi ile Mittwoch, veya mitte demek,
orta demekdir almancada, mitwoch, yani wochenin, haftanin ortasi, yani 7
nin ortasi 4 eder, ve dördüncü gün, yani mitwoch, mit der woche, hem
öyle, hem böyle, hem pazartesiden başlayinca ortasi, hem pazardan
başlayinca ortasi, hafta icinin ortasi olarak 3.gün, bütün hafta ile
dördüncü gün demek olur. bu da demek olurki mercurde iki tane hafta var,
kisa hafta, uzun hafta, yani yine farkli bir sistemi var onun
takviminin.
yine Perşembe haftanin beşinci günü, ve Almanca donerstag yani, Tanri
Donar (Thor) in günü, veya ingilizce Thursday, yani jupiterin günü, veya
Taurus un günü, boganin günü, veya kizgin boganin günü, ve şeytanin
günü, yani ispanyol tanrisinin günü, jueves in günü, yani Tanri Donar
(Thor) yani, hani boga güreşinde torooooo derlerya, işde o “o tanri
thor” Boga tanrisi demekdir, ve cuma haftanin altinci günü, ve Friday
Venus günü, veya fransizca vendredi, ve alamanca Freitag, yani tatil
günü, halbuki tatil biz müslümanlara, ve cuma ögleyin namazdan önce
başlar, ve ve bizim müslümanlar bunu yapamamiş ahmaklarda, gavur
dediklerin kural koymuş, cuma günü hafta biter, tatil olur demiş,
davudoglu amcanizda kanun cikariyor işde, neymiş cuma namazi, iş saatine
göre ayarlancak, lan ahmak, gavurca gavur adini friday koymuş, cogu
firma cuma ögleyin biter, tatil olur avrupada, müminin diyenin
yapamadigini, gavurca gavur uyguluyor, ve adinida o günün friday koymuş
zaten, bizim dangalakda büyük marifet yaptim saniyor ögleyin tatili
ayarladim diye.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِي لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ
الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ذَلِكُمْ
خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن
فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ nûdiye lis salâti min yevmil cumuati fes’av
ilâ zikrillâhi ve zerûl bey’a, zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn.
Fe izâ kudiyetıs salâtu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillâhi
vezkurûllâhe kesîren leallekum tuflihûn
CUMA Suresi 9 ve 10. ayet
Diyanet Meali :
Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen
Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin
için daha hayırlıdır.
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz
CUMA Suresi 9 ve 10. ayet
ve hal böyle olunca biz yemekden sonra dua edilince, üstüne bir parca
bir lokma daha yeriz o yemegin bereketi olsun diye, aynen kuran
okundukdan sonra, başa dönmek babinda, fatiha okunmasi gibi, işde KIRIK
lokma yemek , ve cumadan sonrada, rabbimiz, dagilin ve o günün, o
haftanin bereketi olcak bir rizik arayin buyuruyor. bir fatiha okumak
gibi, bir KIRIK lokma gibi yani
ve cumartesi haftanin son günü, ve fransizca Samedi, veya ingilizca
saturday, yani satürn yani satürnün günü, yahudilerce sabbat günü, tatil
günü yani, Allah kainati alti günde yaratti, yedinci gün tatil günü
dedikleri gün, cumartesi calişmak yasak iken, buna yahdiler dahi
uymamişlar, ve avusturyada itfaiyelerin üstünde silen vardir, ve
Cumartesi ögle olunca, o silen öter, ve ayni bizim cumaya ögle
başladimigimiz gibi, tatil ve sessizlik başlardi bu yeni sisteme
girmeden önce, bütün marketler dükkanlar işyerleri kapanir tatil olurdu,
ve calişmak yasakdi, ve ceza alirdi gürültü yapan, bugün burasida
bozuldu malesef, artik marketler cumartesi günde akşama kadar acik, iyi
oldumu? oldu amma, aynen yahudilerin başina gelen gibi, o gün balik
tutmayin denmesine ragmen, oyun edip tutmalari sonucu ceza alanlar gibi,
halbuki tek bu kuralin hakkiyla yaşandigi yer, avusturyaydi, silen yine
ötüyor amma, yahudi paraci marketler yine acik, tamam yahudilerin işine
geldigi gibi, benimde işime geliyor amma, Allah haram demiş, yasak
demiş, ve şeytan bunuda yine cignetti, ve avusturyada bozuldu, bu kural
artik hic bir yerde uygulanmiyor malesef , israili bilmiyorum amma orda
oalbilir belki, yeryüzünde bir farzin, ayetin hükmü iptal edilmiş
insanlarca, ve satürnün günü tatil olmasi lazim aslinda, cuma öglenden
başlayip pazar gününe kadar. ve biz pazara pazar kurul,dguinda pazar
derdik oda bozuldu, pazar heryerde farkli günlerde artik, dernek deriz,
ve dernek dügün dombak günüdür bizde, ve pazar gerdek gecesi olur, ve
dogumla dügünle başlayip ölümle biten insanlik yani.
işde Fil takvimi bu günleri gösteren takvimdir. ve ve fil suresini cözen o takvimin formülünü cözmüş olur.
رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا
rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ
“Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!
—oOo— —oOo— —oOo—
Kureyş elçisi Süheyl bin Amr, Resûlullahın huzuruna vardı. Önünde iki
dizinin üzerinde diz çöktü. Peygamber Efendimiz ise bağdaş kurmuştu.
Müslümanlar da çevresinde oturmuşlardı.
Süheyl bin Amr uzun uzadıya konuştu. Sonra Peygamber Efendimize sulh
teklifinde bulundu. Peygamber Efendimiz sulh tekliflerini kabul etti.
Bundan sonra sulh şartlarının müzakeresi yapıldı. Onlarda da anlaşmaya
varıldı. Sıra anlaşma şartlarının yazılmasına gelmişti. Hz. Ali
musalâhanın şartlarını yazmak üzere kâtip tayin edildi.
Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Ali’ye, “Yaz! “Bismillahirrahmanirrahim.” dedi.
Süheyl bin Amr, buna itiraz etti. “Biz, Bismillahirrahrrıanirrahim’i bilmiyoruz. Sen böyle yazma!” dedi.
Resûl-i Ekrem, “Öyle ise nasıl yazalım?” diye sordu.
Süheyl, “Bismike Allahümme, yaz” dedi.
Kureyşliler, eskiden beri “Bismillahirrahmanirrahim” yerine “Bismike Allahümme”yi kullanırlardı.**
Peygamber Efendimiz, “Bismike Allahümme de güzeldir.” buyurduktan sonra
Hz. Ali’ye, “Haydi yaz: Bismike Allahümme” diye emretti. Hz. Ali de aynı
şekilde yazdı.3
Bundan sonra Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, Hz. Ali’ye şöyle yazmasını emretti:
“Bu, Muhammed Resûlullahın, Süheyl bin Amr’la üzerinde anlaşmaya varıp
sulh oldukları, icabının taraflarca yerine getirilmesi kararlaştırılıp
imzaladığı maddelerdir.”
Kureyş heyeti başkanı Süheyl yine itiraz etti,
“Vallahi, biz senin gerçekten Allah’ın Resûlü olduğunu kabul edip
tanımış olsaydık, Beytullahı ziyaretine mani olmaz ve seninle çarpışmaya
kalkmazdık.” dedi.
Peygamber Efendimiz, “Peki nasıl yazalım?” buyurdu.
Süheyl, “Muhammed bin Abdullah diye kendi ismini ve babanın ismini yaz.” dedi.
Peygamber Efendimiz, “Bu da güzeldir” buyurduktan sonra, Tükrügü ile
orayi sildi ve Hz. Ali’ye, “Yâ Ali, Muhammed bin Abdullah yaz” diye
emretti.
—oOo— —oOo— —oOo—
585 ve o zaman Hudeybiye Antlaşması Hicretin 6. senesi, Zilkâde ayı. (Milâdî 628 ) degil Milâdî 585 yili eder.
yine ayni antlaşma takvimi icin o yukardaki hadisde gecen olay
“muhammedun rasulallah” ibaresi direk kuranda gecer Fetih Suresi,
29.ayet
مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاء عَلَى
الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ
فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِم مِّنْ
أَثَرِ السُّجُودِ ذَلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَمَثَلُهُمْ فِي
الْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ فَآزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ
فَاسْتَوَى عَلَى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ
الْكُفَّارَ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ
مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا
48/FETİH Suresi 29. ayet ve yani dördüncü takvim ile 4829 veya 48/29
önceki takvime göre 47/2 ydi buna göre ise 48/29 yani yine kan
davasindan tam 48 sene 29 gün sonra yani yeni seneden 29 gün almiş
demekdir bu da. ve Miladi 585 ve hicri yeni yildan 29 gün almiş, yani
muharremin 29 u demek olur, o sene muharrem 29 cekmiş.
ve son takvim miladi takvim hesabi karmakarişik yapiyor ve diyorki ayette
وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ
اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ
وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا
جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ
61/SAFF Suresi 6. ayet
Ve iz kâle îsebnu meryeme yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileykum
musaddikan li mâ beyne yedeyye minet tevrâti ve mubeşşiren bi resûlin
ye’tî min bagdîsmuhû ahmed(ahmedu), fe lemmâ câehum bil beyyinâti kâlû
hâzâ sihrun mubîn
Meali:
Ve Meryemoğlu İsa (A.S) şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Muhakkak ki
ben, iki elimin arasindaki Tevrat’ta olan herşeyi tasdik eden bir
peygamber olarak, size bir Rasülden müjde ve haber vereyimmi: Benim
ismim O nunki ile anilcak olan, o rasule ben hamd yani cok teşekkür
ederim. Fakat o onlara her konuda bilgi ve beyyineler (mucizeler,
deliller) getirdiği zaman, onlar:” Bu apaçık herşeyi bilen bir
sihirbazdir.” diyecekler.
61/SAFF Suresi 6. yani saff suresi en saf olana safiye denir, ve safiye
demek saf su zemzem demekdir. yani tadi, rengi, kokusu olmayan, ve fakat
bizlere cok faydali bir su, zemzem, ve saff demek zemzem suyu demek, ve
bu sure 61. sure, ve su suresi, ve su takvimine göre, yan i nuh
takvimine göre, neptüne göre 616 senesi, yani ve burda gecen, benim
ismim onunki ile anilcak diyor, isa kiminle anilir, muhamedle degil,
muhammed dahi dediki, isa ile mehdi namaz kilcak diye andi bize, yani o
gelcek rasul mehdidir, ve ve bu mehdinin zamani icin anlatilan takvim,
Nuh aleyhisselam yildzinin takvimi ile, 61 seneyi 6 gün gecince o
gelcek, yani mehdi gelecek, yani neptün yili ile yani.Neptün, Güneş’ten
ortalama 4.5 milyar km uzaktadır ve Güneş çevresinde bir turunu 164.79
yılda tamamlamaktadır. 12 Temmuz 2011 tarihinde Neptün, 1846’daki
keşfinden sonra henüz ilk turunu tamamladı.
ve hicret hudeybiyeden 6 sene öncesiyse o zaman hicret miladi takvim ile
buna göre ise 48/29 yani yine kan davasindan tam 48 sene 29 gün sonra,
yani yeni seneden 29 gün almiş demekdir bu da. ve Miladi 585 ve, hicri
yeni yildan 29 gün almiş, yani muharremin 29 u demek olur. o sene
muharrem 29 cekmiş dedik. öyle olunca hicret hudeybiyeden 6 yil 29 gün
öncesine tevafuk eder, oda 585-6=579 ve hani nerde kaldi muhammed 571
dogdu hikayesi, dogdu ve 19 yaşinda hicretmi etti peygamber olmadan
daha,yahut bu takvim hangi takvim o zaman, ve muhammed suresi 1. ayet
demek kuraninin siralamasina göre 471 veya 47/1 MUHAMMED Suresi 1. ayet.
yani peygamber miladi 471 de dogmuş ve fakat yine muhammed suresinde
muhammed ismi, ikinci ayette gecer, öyle olunca 472 olur ve rebiul
evvelin 12 gecsi dogmuş, yani kan davasi ayinin önceki ayin 12. gecesi ,
eger o veda hutbesinde gecen, rabia abdülmütalibin oglunun bilmem kimin
davasi olsa, hic rabiul evvel diye bir ay ismi olurmu, halbuki muhammed
dogmadan daha o aylara rabiul evvel, rabiul ahir diyorlarmiş .yani kan
davasi dört kuşak önce başlamiş.
ve böyle olunca isa takvimine göre zaman muhammedin dogumunu 472 diyor
ise bu kullandigmiz miladi güneş takvimide yalniş o zaman demekdir,
yahutta bu takvimde miladi takvim degil, isa takvimi degil demekdir,
cünkü miladi takvim ile 472 de dogupda 585 de hudeybiye olduysa o zaman
aradaki zaman 113 sene eder, o zaman bu 113 sene hangi takvime göre
demek olur ,
ve kuranda muhammedin dogdugu 571 e gidelim veya 57/1 e gidelim
57/HADÎD Suresi 1. ayet te
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm.
Semalarda ve arzdaki herşey Allah’ı tesbih etti (ve etmektedir). Ve O; Azîz’dir, Hakîm’dir.
ve bu ayet ise Hz Ademin yartildigi vakti verir, yer gök ona secde
etmişdide “Semalarda ve arzdaki herşey (O Allah’ı yani Halifeyi ruyu
zemin olan Ademi Allahin yeryüzündeki halifesi veya vekilini) tesbih
etti, bir Azazili müstesena, oda işde ondan sonra şeytan oluvermişdi
zaten, ona direnen direnc gösteren demir oluvermişdi.öyle olunca merkür
yili ile 571 de de, yani demir yili ile 571 de Hz Adem halkoldu ve fakat
ona secde edin emredildigi tarih yani, can üflendikden ve isimler
ögretildiken sonrasi yani.
ve haram aylar meselesine gelirsek
nerden cikdi bu zilkade haramdir hikayesi hadi zilhiceyi biliyozda zilkade nerden cikdi
haram aylar nelermiş ve sebebi kuran göre neymiş bakalim:
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الشَّهْرِ الْحَرَامِ قِتَالٍ فِيهِ قُلْ قِتَالٌ فِيهِ
كَبِيرٌ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَكُفْرٌ بِهِ وَالْمَسْجِدِ
الْحَرَامِ وَإِخْرَاجُ أَهْلِهِ مِنْهُ أَكْبَرُ عِندَ اللّهِ
وَالْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ
حَتَّىَ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ وَمَن يَرْتَدِدْ
مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِرٌ فَأُوْلَئِكَ حَبِطَتْ
أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَأُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ
هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Yes’elûneke aniş şehril harâmi kıtâlin fîhi, kul kıtâlun fîhi
kebîr(kebîrun), ve saddun an sebîlillâhi ve kufrun bihî vel mescidil
harâmi ve ihrâcu ehlihî minhu ekberu indallâh(indallâhi), vel fitnetu
ekberu minel katl(katli), ve lâ yezâlûne yukâtilûnekum hattâ yeruddûkum
an dînikum inistetâû ve men yertedid minkum an dînihî fe yemut ve huve
kâfirun fe ulâike habitat a’mâluhum fîd dunyâ vel âhirati, ve ulâike
ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn
BAKARA Suresi 217. ayet
Diyanetin meali
Sana haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaş büyük bir
günahtır. Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i
Haram’ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak, Allah
katında daha büyük günahtır. Zulüm ve baskı ise adam öldürmekten daha
büyüktür. Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar
sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner de kâfir
olarak ölürse, öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de
boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.
BAKARA Suresi 217. ayet
Bir defa haram aylar araplara göre degil allaha göre haram olan
aylarmiş. o yüzden ya, zaten yanilgi. ve araplara göre haram aylari
alinca, işde ortaya bu dangalalaklik cikiyor. cünkü haram olmasinin
sebenlerinden birisi Allah’ın yolundan alıkoymakmiş bu ayete göre,
ikincisi küfür yani inkar ettrimek icin yapilanlar, yani neden Amerika
her sene ramazanda recepde savaş başlatiyor dedik, ne yapti
müslümanlarin arasini kariştirdi, fitne cikardi, müslüman müslümana
savaş acdi, ne oldu küfür oldu, Allahin savaşmayin emirine ihlal. yani
haram ayin sebebi, kim mümin kim kafir ayirmak icin, yani o da nedemek
derseniz, aynen boynuzlu ile boynuzzsuzun ayrilmasi gibi, yani kim
zararli cibilliyat, kimde faydali koyun kuzu belli olsun diye. inegin
terör yaptgi nerde görülmüş, kafirin eline boga gecse, onuda kafir
yapican diye ugraşir. ve boga inek faydali iken, bogaya aam öldürten
veya bogaya savaş acan ispanyol gavuru gibi. cünkü Allah Sigirin
dişisinde inegede, erkeginede boynuz vermiş. gerekirse kendini savunsun
diye. amma koyunda boynuz yok, kocda var, koyun gibi olursan, ancak kafa
toslarsin belki, senden bir zarar ziyan görülmez, koc ise koyunlarini
savunsun diye Allah ona boynuz takmiş. ve işde kafir, müslümani
müslümana savaşdiriyor. artik eski huyunu birakdi, ve hani dag kecileri
vardir, sendin benidim diye, tossssss diye carpiyorlar birbirine.
dangalak oda keci sende kecisin, neyin fazla eksik, yok olmaz ben baş
keciyim diyecek . lan angut sende müslümansin oda müslüman niye
savaşiyon desen, ben üstün müslümanin diyecek , ben üstün hocayin ben
üstün alimin demek icin işde.
ve ücüncü sebeb sizi haram işleterek mesciderden kovdurmak isteyenler,
yani alkol alan mescdimize yaklaşmasin dedi muhammed, ve size alkol
aldirir şeytan ve askerleri, ve böylece mescide girmeniz haram olur 40
gün.
hic muharrem haram olurmu Allah haram ayda savaşmayin desinde, musasi
firavunla savaşsin, nuh dalgalarla savaşsin,muharrem haram ayda hz
hüseyin niye kerbelaya gitdi, ne yapmaya gtiitiydi oraya. bu ne tezat
degilmi, Ve mekkenin fethi, muhammed mekkeyi fethetmeye gitmedi, hac
etmeye gitdi, ve o yüzden ertesi yila birakildi zaten, ve öyle mevsim
hac mevsimiyimiş, ve hic muhammed, zilhiccede, hram ayda, hac mevsiminde
mekkeye, savaş acabilirmi, Allahin haram dedigi aydan habersizmiymiş,
hani araplarda zaten haram ayidida o aylar, muhammed arabi degildide
avrupalimiydida, zilhiccede savaş olmayacagini bilmiyordu, nerde bu 1
ocakda mekkenin fethi diyenler. bu kadarmi cahilsiniz ya. zilhicenin
haram oluş sebebi kabe tavaf edildigi icin. yine ramazan haram ay, cünkü
oruc tutuldugu icin, yine recepde haram, allah benim ayim dedigi icin,
yine şaban haram ay, muhammed benim ayim dedigi icin. peki hadi
pazartesi ben dogdum dedi muhammed, şabanda ne olduda, muhamed şaban
benim ayim dedi o zaman.o zaman muhammed şaban ayinda dogduki benim ayim
dedi. biz demezmiyiz dogum günü yaklaşinca, benim ayim yaklaşiyor diye.
muhammed neden benim ayim şaban dedi, yani işde dogum ayi da rebiul
evvelin 12 side degilmiş yani, şaban ayiymişki benim ayim dedi.
ve haram araba şaraba türke göre olmaz, ahmak müslüman, haram Allaha
göredir. ve Allahin yasak dedigi haramdir. cünkü ramazan hram ay olur,
oruc var zaten, müslüman oruc tutunca gücsüz kaliyor, birde savaşipda,
ölüp yok olup gitsinmi. yine şaban hakeze recep hakeza. ve yine zilhicce
ise hac mevsimi, millet savaşirsa kim haccetcek kabeyi, zilhicce haram
cünkü hac ritueli var yani, bunlarin ziddi, allah yolundan alikoymak
geciyor ayette, yani kafirler bunlarin ziddi ile muamele eder o aylarda
diyor rabbimiz. ve haram neye göre haram konusuna, ben mesala, “bu gece
dedigimde” bir gece icin, ve ben eger mesela japonyadaysam, bende gece
iken, git batiya dogru var, amerikaya mesala orda gündüz, veya ben
sonbahar dedim, “mevsim sonbahar iken dedim” bizde sonbahar amma git
güney kutbuna orda ilkbahar .
yine ben bugün dedim, mesala bizde bugün iken, daha amerikada yeni gün
girmedi belkide, o zaman araba göre, türke göre haram olmaz. haram
Allahin yasakladigdir, arabin türkün yasagi degil, ve yine bende yilbaşi
kişin ortasi iken, brezilyaya git orda yaz, yine sana bana öldürmek
yasak iken, git bir öldürücü mikropa sor, ona göre helal, o zaman haram
ay ne? kime göre haram, veya neye göre haram?
شُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللّهِ يَوْمَ
خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَلِكَ الدِّينُ
الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ وَقَاتِلُواْ
الْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَآفَّةً وَاعْلَمُواْ
أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ
TEVBE Suresi 36. ayet
İnne iddeteş şuhûri indallâhisnâ aşera şehren fî kitâbillâhi yevme
halakas semâvâti vel arda minhâ erbeatun hurum(hurumun) zâliked dînul
kayyimu fe lâ tazlimû fîhinne enfusekum ve kâtilûl muşrikîne kâffeten
kemâ yukâtilûnekum kâffeh(kâffeten), va’lemû ennallâhe meal muttekîn
Diyanet Meali :
Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah
katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte
bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize
zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn
savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine
karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.
TEVBE Suresi 36. ayet
koyunluk güzel elinden dilinden zarar gelmezde, ya birde gavurun biri
cikarsa karşina, boynuzsuz ignesiz mizraksiz oksuz ne yapacan, kayun
sürüsü müslüman işde koyunluk mümin kadinlara yakişir, koyunun bile
erkeginde boynuz var, arinin erkeginde igne var, ve savaşmanin cihadin
caiziyeti, zor durumda kendini savunmak icin, amma gitde duran adami
ödür diye degil. duran adami ödüren aslan kaplan kedi köpek timsah,
bunlar zararli mahluk cibilliyati,onlardan ya tam mümin olmaz, olsada
aynen erkek koyun gibi olanlar sürüyü korumak icin olur, en azindan
dişisi saldirgan degil, onlar yani kafirler münafiklkar
mücrümler…madalyonun siyah tarafi günün gece kisimi, mevsmin kiş
kismi, yemegin aci tarafi, mümin ise koyun gibi inek gibi süt gibi bal
gibi faydali olanlar, digerleri onlar ise, civa gibi zehirli fayda
vermedigi gibi birde zararli olanlari var yani.
Rabbim müminleri müslümanlari mehdi askerlerini, koyun sürüsü olmakdan
da muhafaza etsin, cünkü gelen o yana sürcek,giden bu yanna sürcek yani,
veya timsah gibi zararli , durani hart diye yutmakdanda korusun,
faydali ve zararli ,mümin ve kafir, biraz iyi veya münafik veya mücrüm,
müfsid ….. cibilliyat farki yani
رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا
rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ
“Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 8 Ocak 2016 Cuma
Original Kar © glan