
Bilim insanları düşünceleri okumayı başardı
Bundan 18 yıl önce vizyona giren “Kadınlar Ne İster” adlı filmindeki
durum gerçek oldu. Filmde, Marshall bir kaza sonucunda insanların
düşüncelerini duymaya başlamıştı. Bilim insanları, insanlar konuşmasa
bile düşünüp de sözcüklere dökmek istedikleri andaki zihinsel frekansı,
ayrıntılı bir biçimde yazıya ya da sese dönüştürmeyi başardı.
Columbia Üniversitesi’nde yapılan çalışmada uzun bir zamandır devam eden
nöromühendis bilim adamları beyindeki düşünceleri ayrıştırarak sesli
konuşmaya ve yazıya dönüştürmeyi başardı. Bu bir milat olarak
adlandırılabilir. İlk kez insanların düşündüklerini açığa çıkarmanın da
önü açılmış oldu. Yapay zeka kullanılarak yapılan çalışmada hastaların
beyinsel aktiviteleri gözlemlendi. Teknolojik aygıtlar yardımıyla
beyindeki sinyaller net bir biçimde tespit edilerek dönüştürülebildi.
Sinyallerin tespit edilmesinin sonrasında da kelimelere ve cümlelere
dönüştürülmesi bilim dünyasının muazzam bir gelişmeye imza atması
anlamına geliyor. Bu güne kadar insanların düşüncelerine ilişkin bu
kadar net bilgi sahibi olunamıyordu.
Zihin okuma olarak da ifade bulabilecek olan bu gelişmenin ilk olarak
konuşma kabiliyetini kaybetmiş hastaların iletişim kurmasını sağlamak
maksatıyla kullanılacağı ifade ediliyor. İnsan beyninin bilinmezlerine
yönelik daha ayrıntılı araştırmaların da böylece önü açılmış oldu.
Scientific Reports’ta yayınlanan makalede insanlık için büyük bir
gelişmenin habercisi olarak nitelenen çalışmanın insanların zihnini
okumak olarak değerlendirilmemesi gerektiği savunuluyor.
İnsanlar düşüncelerini ifade etmek istedikleri andaki oluşan zihinsel
aktivitenin tespit edilerek sese ve dolayısıyla da yazıya önüştürülmesi
olarak tarif edilen durumun, beyindeki frekanslarının ayrıştırılarak
belirgin sinyallere dönüştürülüp buradaki ifadelerin açığa çıkarılması
şeklinde sistematiğe dönüştürülmesi bekleniyor.
Mel Gibson’un filmindeki durumla benzerlik var mı?
Kadınlar ne ister adlı filmde Marshall’a verilen bir görev vardı. Bu
görevde amiri Darcy McGuire olacaktır. Marshall, amiri ile deha iyi bir
iletişim kurmak için onun düşüncelerini tahmin etmeye çalışır. Tam da bu
sırada bir kaza geçirir ve insanların düşündüklerini duymaya başlar.
2001 yılında çekilmiş olan bu filmdeki durum 18 yıl sonra
gerçekleştiriliyor.
Nörolojik ağlar ve yapay zeka arasında nasıl bir ilişki kuruldu?
Columbia Üniversitesi’ndeki bu çalışmada yer alan çalışma ekibi yapay
zeka yazılımlarının da yardımıyla, fark edilmesi çok zor olan ve
birbirinden ayrıştırması oldukça güç olan bu sinyalleri kaydederek
detaylı şekilde kategorilendirerek hangilerinin sesli konuşma olarak
dışarı aksettirilmesinin istendiğini hangilerinin sadece düşüncede
kalması istendiğini çözdü.
Çalışmada kullanılan teknolojinin Amazon Echo ve Apple’ın Siri asistanı
ile benzer özellikler taşıdığı aktarılıyor. Nörolojik ağ yöntemini
kullanan yazılımlar ile daha komplike sözcükler ve cümleler üzerinde
çalışmaya başlayacak olan araştırma ekibinin yakın zamanda birçok hasta
ve engellinin konuşma sorununa çözüm getirebileceği kaydediliyor.