Fevzül Azim – Büyük Farkındalık
(Kar©glanin 23 Ocak 2018 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
E leysallâhu bi kâfin abdehu,
Meali :
Allah, kuluna yetmez mi? (Kifayet Etmez mi)
Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 36. ayetten pasaj
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
مَن ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ
وَلَهُ أَجْرٌ كَرِيمٌ يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ
يَسْعَى نُورُهُم بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِم بُشْرَاكُمُ
الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا
ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Men zellezî yukridullâhe kardan hasenen fe yudâifehu lehu ve lehû ecrun
kerîm. Yevme terâl mu’minîne vel mu’minâti yes’â nûruhum beyne eydîhim
ve bi eymânihim buşrâkumul yevme cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru
hâlidîne fîhâ, zâlike huvel fevzul azîm.
Meali :
Herkim Allahin rizasini kazanmak icin , Allah karşisinda zayif oldugunu
ikrar edip, o haline razi olursa, onun karşiliginda, O (Allah), O na
bedeli ödenmiş bir ikram (Hediye) hazirlamiştir. O gün, mü’min erkekleri
ve mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarından, altından
nehirler akan cennetleri müjdeler, ve oraya dahil olurlarda . İşte o, ne
büyük farkındalıkdir artik.
(Sadakallahul Aziym HADİD Suresi 11. ve 12 . ayet)
—oOo—
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
‘Ahir zamanda Unutulmuş bir sünnetimi eda edene yüz şehid sevabı vardır.”
( Hadis-i Şerif )
“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecrin, in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn.
Meali :
“Buna (tebliğime) karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak alemlerin Rab’bidir.
(Sadakallahul Aziym ŞUARÂ Suresinde 5 ayri aytte tekar ediyor bunlar 109., 127.,145.,164. ve 180. ayetler )
Yani Allahin dinini anlatmakdan, ve ögretmekden dolayi, ücret
istememek, para almamak, peygamber ahlaki, kim bu ahlak ile bugün
ahlaklanirsa, herkesin paraya mala tamah etttigi bu günlerde, unutulmuş
bir sünneti tecdid etmek görevi ile sevaplanir, onunda karşiligi :
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
”Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehid sevabı vardır.”
( Hadis-i Şerif , Hakim)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
”Ahir zamanda unutulan sünnetimi ortaya çıkarana (uygulayana) yüz şehit sevabı verilecektir.”
( Hadis-i Şerif , Kütüb-i Sitte)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”
( Hadis-i Şerif , İbni Adiy, el-Kâmil
fi’d-Duafâ, 2:739; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 1:41; Taberânî,
el-Mecmeu’l-Kebîr, 1394; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 7:282)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ إِنِّي لَكُمْ
رَسُولٌ أَمِينٌ فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ وَمَا أَسْأَلُكُمْ
عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
iz kâle lehum ahûhum nûhun e lâ tettekûn. innî lekum resûlun emîn,
Fettekûllâhe ve atîûn, Ve mâ es’elukum aleyhi min ecrin, in ecriye illâ
alâ rabbil âlemîn
Meali :
Onların kardeşi Nuh (A.S) onlara: “Takva sahibi olmuyor musunuz?”(Allah
itaat edenler olun) demişti.Muhakkak ki ben, sizin için emin bir
resûlüm(dogrulari tebliğ ediciyim).Öyleyse Allah’a itaat etmek icin bana
tabi olun. Ve ben dini ve dogrulari anlatmama ögretmeme (tebliğime)
karşı sizden bir ücret de istemiyorum. Benim ücretimi zaten âlemlerin
Rabbi olan Allah verecekdir.
(Sadakallahul Aziym ŞUARÂ Suresi 106-107-108-109. ayetler )
Bir rivayete göre 124 000 Peygamber geldi gecdi, bir rivayete göre, 224 bin peygamber geldi gecdi deniliyor.
o zaman kisaca ortalama, dünyanin en az ömrünü hesap edersek, eski
peygamberlerin cok ömür yaşadigini biliyoruz ve fakat, ortalam bir
ömürü örnek alirsak, ve her peygamber 120 sene ömür yaşadi yaparsak, bu
azlari coklarla birleştirip, coklarida azlarla birleştirip, ortalama
120 sene dersek, 120×124000=14 Milyon 880 bin sene eder. ve mesela isa
ile peygamberimizin arasinda peygamber gelmeyen, eski peygamberin
hükmünün sürüldügü birde 571 sene var, ve bunuda ortalam yaparsak, ve
en az arada olan zamanlari 800 sene diye hesap edersek, yine bunuda
800×124 000=99 200 000 sene eder ve yukardaki ile toplayinca 14 880 000 +
99 200 000 = 100 688 000 sene eder
ve bu insanoglu yaratilipda dünyaya indirildiginden sonraki gecen zaman
dilimi, ve ondan önce ise, bir o kadarda dinazorlar vakti olsa, bir o
kadardarda cinler vakti varsa, bir o kadarda şeytanin şeytan olmadan
burda gecirdigi zamani ele alirsak, yani toplam olarak buda = bir
insanlar zamani, birde hayvanlar zamani, bir de bitkiler zamani, birde
maddeler zamani, birde cinler zamani (Gaz halindeyken yani) birde
şeytanlar zamani yani (ateş topu iken gecen zaman) olarak toplam bunu 6
ile carparsak, ortlama olarak toplam
100 688 000 x 6 = 604 128 000 yani kelime olarak 604 milyon 128 bin sene
eder. ve kurandaki Allah isminin ebced degeri 66 dir, ve insan 666
dir, kuran bir büyük ebced 6 666 ayet ve muhammed, yani güneş bir üst 66
666, ve ondan bir üst kainattaki güneşimizin bagli odugu galaksi 666
666 666, ve onun üstü, onun üstü derken, bu dünyanin en büyük galaksi
icindeki bir deviri ömrü demek olur, yani bir deviri bir ömrü, onuda
yaptigimiz hesap ile ortalama” 604 128 000″ bulduk, ve bilim adamlari
diyorki, 8 milyar yaşinda diyorlar, hayir bu altin oran ile hesap
edilirse, ve 66 katli hali ile katlarsak, o zaman dünyamizin kainatin
toplma seyri olan yörüngesinde bir defa tur atmasi onun bir ömrü demek,
ve kainatin ömrü demek olur, da o da o kainat peki neye bagli ve neyin
etrafinda dönüyor, birde o var, ve bu ise bu hesabimiz ile 6 milyar 666
milyon 666 bin 666 sene eder, ve fakat baslangic 66 oldugu icin, Allah
isminin ebcedi 66 oldugu icin, o zaman en son haddeside, Allahu alem, 6
milyar degilde 66 milyar 666 milyon 666 bin
666,6666666……………..etmeli ve yine kuranda diyorki, Allah
kainati 6 günde yaratti, ilk ebced allah isminin ebcedi olan 66 danda
az olan sadece 6 oldugu ele alinirsa, en kücük yada az elekrronlu
elementin elektronunun cekirdek etrfinda dönüşü, 6 birim demek olur, ve
bu en dişdaki yada en icdeki dönen elektronun dönüşü ise, işde
kainatimizin ömrü ile eş degerde olcagini tahmini olarak hesap
edebiliriz, ve öyle olunca kainatin devrini tamam etmesi, işde bir tur
atmasi ise, 66 milyar 666 milyon 666 bin 666,6666666…….. demişdik,
yani yine dünyanin 365 gün 6 satte güneşin etrafini döndügünü ele
alirsak yine
Uluslararası Gökbilim Birliği’nin (IAU), 1919 yılından bu yana kabul
ettiği Güneş Sistemi’nin 8 gezegeni, Güneş’e yakınlık sıralarına göre
şunlardır:
1. ☿ Merkür
2. ♀ Venus
3. ⊕ Dünya
4. ♂ Mars
5. ♃ Jupiter
6. ♄ Satürn
7. ♅ Uranüs
8. ♆ Neptün
yani güneş ateş topu ve ateş canlilarinin oldgu yer, orda canli
yaşarmi, eger canli yaşamasa ateş olmaz zaten, ne var orda, gecen dedik
hidrojen ve helyum, yani ateş canlilari, cinler, ve ondan bir üst demir,
merkür, ve merkür yani ateşden bir üst canlilar, yani şeytanlar
sisteminin elektronu, bir üst venüs, ve melekler, ondan bir üst ise
dünya ve insanlar hem melek hemde insan olabilen terakki edebilen
canlilar, peki insandan üst ne var, insan ucamaz, amma kuşlar ve gazlar
ucabilir, yani oksijen ucabilir ve şeffaf ici gözükür, yine su bir alt
ve şeffaf ici gözükür, huri ve gilmanlar……. onlardan bir üst
varliklar kim? onlar esas melekler , onlar ne? nurdan yartiklar, yani
Işık hüzmeleri, nurdan yaratiklar (yani gözümüzün mavi nuru, mavi renk,
kirmizi nuru, kirmizi renk, sariyi sari renk diye, renkleri görmemizi,
yani nurlari, işigin yedi beyzasini görmemizi saglayan canlilar. ve
onlar ise 3gen prizma ile ancak güneşin bir işigi, yediye bölününce
ortaya cikan canlilar halbuki, yani renkler ve melekeler, yani güneşin
parcalari, ondan bir üst ziya, yani alfa Işıması yapanlar, yani
güneşler, yani 1 alfayi yediye bölünce, yedi renk ortaya cikiyor, ve bu
bölündükce, bölündükce, milyonlarca, milyarlarca, gözümüzün gördügü, ve
görmedigi renkler ve melekler, nurdan canlilar, kaynaklari ise güneş ve
alfa. peki alfa neyin parcasi, güneş neden halk oldu? helyum ve
hidrojen, hidrojenin keindisini iki parcaya bölmesine helyum diyoruz,
ve helyumun ise, yediye bölüncegi yere kadar uzaklaşmasina, Diya veya
ziya veya Dziya diyoruz yanmi 1 ALFA diyoruz.
sene 365gün 6saat, ve saat 60 dakika, dakika 60 saniye, yine saniye 60
salise dir, yani bu saat ve dakikanin altili birim olcagini bunlara kim
vahyetti ögretti?
yine hafta alti gün, yedinci gün tatil, yani pazar başlar hafta, ve cuma
hafta sonu, ve cumartersi tatil, etti 6 gün, ve yine 1 gün 24 saat, ve
altinin katlari halinde, yani 4×6=24 eder, eger 6 bir birim ise, o
zaman dünya kendi etrafinda o birimin 4 kati zamanda dönüyor demek
olur. ve yine insanda kafada iki kulak, iki göz, ve bir agiz, birde
burun, etti yine 6
ve yine su muslukda, nerden akiyor, en alt kisim, yada, en son kismidan
akip iniyor, degilmi ve öyle olunca, insan yine iki kol, iki ayak ve
baş üst kisim, ve kic veya ferc uzvu alt kisim, ve eti yine 6. ve insan
tohumu en aşagi indirlipde öyle doguyor, onu aşagilarin aşagisina
indirdik ayeti, insanin dibi ayaklari degil, oturunca ferc uzvunun
oldugu yeri dibidir. yani en alt noktasidir, yani öyle olunca, yine
insan olcak tohum en aşagi inipde dogmak zorunda .
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Lekad halaknâl insâne fî ahseni takvîm. Summe radednâhu esfele sâfilîn
Meali :
Muhakkak ki biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonra onu,
aşağıların aşağısına indirdik.(Yahutta onu merdiven basmaklari gibi en
alt seviyeye kadar derecelendirdik reded ettik)
(Sadakallahul Aziym TİN Suresi 4. ve 5. ayet)
Yani insan olarak dogacak cocuk, kainatin haritasi insanda, yani
kainatin en altina inipde doguyor, yani kainatin en üst noktasi
kafaindan tiksirerek cikmiyor, en alt ferc uzvuna inipde dogup dünyaya
geliyor, yani öyle olunca, insan ise, iki kol, iki ayak, bir baş, birde
son, yani kic, ve etti alti. yine küp alti kutuplu, yani kainat alti
kutuplu, önü, arkasi, insanin önü var, arkasi var, sagi var, solu var,
ve alti var, üstü var, kainatinda yine önü var, arkasi var, sagi var,
solu var, alti var, üstü var, ve yine altili birim.
6 büyük melek, yani cebrail, mikail, israfil, azrail, ve feryail yani
rüzgar melegi, ve birde ferruh yani sürur veya sevinc ve üzüntü veya
keder veren melek.
Yine küresel bir sistemde, alt üst, sag sol diye bir durum olmaz, onun
bir ici, ve bide dişi vardir, yani gecen haftalarda anlattigimiz, ayin
yani kamerin halleri, 14 gün rahman hali, dişa dogru büyüyen, 14 günde
ice dogru, rahim kücülen, ice dogru, öyle olunca
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ
يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ
شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allâhullezî halaka seb’a semâvâtin ve minel ardı mislehunn(mislehunne),
yetenezzelul emru beynehunne li ta’lemû ennallâhe alâ kulli şey’in
kadîrun ve ennallâhe kad ehâta bi kulli şey’in ilmâ
Meali :
Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri
bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu
ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
(Sadakallahul Aziym TALÂK Suresi 12. ayet)
Yani yedi ice dogru, yedide dişa dogru, yedi rahman hali, yedi rahim
haliyle, nefisde yedi mertebeden sonra, ice dogru halinden sonra, yedi
erkek hali, ile dişa dogru ilerler, bunlardan ilki nefsi kamil, yani
kamil erkek isim ve sonra ihsan makmai, yine ihsan erkek isim, yine sefa
ve safiye, nefsi safiye veya nefsi sefa, yani sefa erkek, safiye dişi,
ihsan erkek ihsaniye dişi
yine kamil erkek, ve kamile dişi, ve bunlar ise cift cinsiylatli olarak
yürüdügü hali, yani vedud hali, ve yine birde sadece rahman oldgu
haliyle ilerler, yani bir rahim sadece dişi ve ice dogru, birde sadece
erkek rahman haliyle, birde böyle kamil kamile, sefa safiye, gibi cift
cinsiyetli, ve birde nötr ictima haliyle, ne erkek ne dişi, O, HU yani
hu ne müennes nede müzekker, yani yani küresel, “o “zamiri, hem müennes
icin, hemde müzekker icin kullanilir, ücüncü teklil şahis, o kadin,
derkende o, o adam derkende o, o da degişiklik yok, yani ne hali, nötr
haliyle tecelli eder birde, ve hüve hüma hum degil, sadece “hu”
zamiri veya “ooo” zamiri yani nötr hali
ve o yukardaki ayette gecen esfele safilinden kasit, en ic demekdir,
yani elma cekirdegini en icde saklar, armut öye, vişne öyle,…. yani
cekirdek korunmasi gereken en öz maddedir vişne icin, ve insan bebeside
en icde saklanir, ortada ve göbekde, yani yine dünyaya gelmek icin ise
en alta inmek zorundadir, insanin alti öyle ayaklari degil, ferc
uzvudur, cünkü oturuncada altta olmali degilmi oturunce en dib kıçı ve
öyle olunca, iki kol, iki ayak ve birde baş, ve birde kiç, etti alti
birim, yine iki kulak, iki göz, ve agiz, ve burun, etti alti birim
Yine insan kainatin haritasi ise, yine kainatin alti ciheti vardir,
sagi, yani yemanisi, solu şimali, ve sag el, sol el gibi, ve önü, ve
arkasi, etti dört, ve sonra alti ve üstü, ve etti alti cihet, alti ana
cihet ve alti birim yine. ve aylar onikidir ve
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ
اللّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ
ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ
وَقَاتِلُواْ الْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَآفَّةً
وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
İnne iddeteş şuhûri indallâhisnâ aşera şehren fî kitâbillâhi yevme
halakas semâvâti vel arda minhâ erbeatun hurum(hurumun) zâliked dînul
kayyimu fe lâ tazlimû fîhinne enfusekum ve kâtilûl muşrikîne kâffeten
kemâ yukâtilûnekum kâffeh(kâffeten), va’lemû ennallâhe meal muttekîn
Meali :
Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah
katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte
bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize
zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn
savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine
karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.
(Sadakallahul Aziym TEVBE Suresi 36. ayet )
Yani aylarda on iki, ve altinin iki kati, yani iki birim, alti ayi
aydinlik ve bahar ve yaz ve sicak, ve alti ay soguk birim ve karanlik
birim, yani aylar iki birim altidan oluşuyor, yine kutuplar alti ay
karanlik, alti ay aydinlik, yani alti birimi yine ay bazinda
elma cekirdegini icinde, en dibinde sakaldigi gibi, biz insanoglu,
kainatin özüyüz, ve en dibde veya en icde, kainatin en ic noktasi, yani
güneş sistemi, ve güneş sisteminde de, ücüncü gezegen, yani altinin
yarim birimi yani 3,
ve Bismillahirrahmanirrahiminde gecenki yazdigimiz, muhalefet edin, ve
her zaman ücün birini kapmaya calişin dedigimiz yerdeki, arabayi ortaya
parkeden yerde ki misali, veya karete şampiyonasinda birince olan,
kürüsüye, ücüncü cikip, ortayi, ve biri kapan, vahdet, yani
Bismillahirrahmanirrahimdeki, rahman ve rahim iki ceper ve Allah ise
vahid olan, tek olan
” innallaha meana” veya “ikilinin ücüncüsü Allah olursa , korkma, Allah
bizimle bereber ” diyen muhammed gibi, üclü, ve altinin yarisi, ve
onunda ücte biri ise, 1 ve tek, vahid, ve vahdet, 1 ücün ücde biri, ve
alti ise ücün iki kati, 12 altininm iki kati, yani 3 =6/2 ve 1 ise 1
ise 6/1yani bir ana birim olan altinin altida biri demek olur, 12, ana
birim olan altinin iki kati demek olur. ve bizler kainatin özü ve en
icindeyiz.
Ve küp alti kutuplu, kabe alti kutuplu, nerden dönersen dön, kabeye dönebilirsin, kible alti kutuplu,
Hafta alti gün, ve pazar ile başlar ve cuma biter, ve cumartesi tatil ve etti yedi,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
إِنَّ رَبَّكُمُ اللّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي
سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ
النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ
مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ أَلاَ لَهُ الْخَلْقُ وَالأَمْرُ تَبَارَكَ اللّهُ
رَبُّ الْعَالَمِينَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin
summestevâ alâl arşı, yugşîl leylen nehâre yatlubuhu hasîsen veş şemse
vel kamere ven nucûme musahharâtin bi emrihi, e lâ lehul halku vel
emr(emru), tebârakallâhu rabbulâlemîn
Meali :
Şüphesiz ki Rab’biniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’tan
da istiva eden, gündüzü durmadan kovalayan, geceyi bürüyüp örten;
Güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah’tır.
Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Alemlerin Rab’bi
Allah ne yücedir.
(Sadakallahul Aziym A’RÂF Suresi 54. ayet)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve lekad halaknâs semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin ve mâ messenâ min lugûb
Meali :
Ve andolsun ki, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri altı gece ve
altı gündüz halinde yarattık. Ve Bize (hiç)bir yorgunluk dokunmadı.
(Sadakallahul Aziym KAF Suresi 38. ayet)
İmam Ahmed b. Hanbel, Ebu Hüreyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
«Bir ara bizler, Rasûlullah (s.a.v.)’m yanındaydık. Gökten bir bulut geçti. Rasûlullah (s.a.v.) sordu:
Bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
Bu buluttur. Yerin zaviyeleri bunu, kullarından Allah’a şükretmeyen, ona
dua etmeyen kimselere taraf sevk ederler. Şu üzerinizdeki şeyin ne
olduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
Yüksek bir dalgadır ki, korunmuş ve muhafaza altına alınmış bir
tavandır. Sizinle onun arasında ne kadarlık mesafe olduğunu biliyor
musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
500 senelik yoldur. Onunla üzerinde ne olduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
Onun üzerinde 500 senelik yol vardır. (Böyle diyerek Rasûlullah (s.a.v.) yedi kat göğü saydı.) Sonra şöyle buyurdu:
Onunla üzerinde ne olduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler
Onun üzerinde Arş vardır. Onunla yedinci kat arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
Aradaki mesafe 500 senelik yoldur. Altınızda ne bulunduğunu bi
liyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
Altınızda yer vardır. Onun altında ne bulunduğunu biliyor musunuz?
Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler.
– Onun altında başka bir yer tabakası vardır. Bu iki tabaka arasındaki
mesafenin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?Allah ve Rasûlü daha iyi
bilirler.
– Bu iki tabaka arasındaki mesafe 700 senelik yoldur.
(Böyle diyerek Rasûlullah (s.a.v.) yedi kat yer tabakasını saydı.) Sonra
şöyle buyurdu: «Allah’a yemin ederim ki sizden biri ayağını yedinci kat
yere sarkıtacak olursa düşer. (Böyle dedikten sonra Rasûlullah (s.a.v.)
şu ayet-i kerimeyi okudu.): «O evvel, âhir, zahir ve bâtın olandır ve
O, her şeyi bilendir.»
( Hadis-i Şerif, Ahmed b. Hanbel, Ebu Hüreyre )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
«Cenâb-ı Allah, yeri yarattığı zaman yer kaymaya başladı. Allah da
dağları yaratıp yerin üzerine bıraktı. Böylece yer sabitleşti. Melekler
dağların yaratılışına şaşıp şöyle dediler:
– Ya Rab! Yaratıkların arasında dağlardan daha kuvvetli birşey var
mıdır?
– Evet, demir vardır.
– Ya Rab, yaratıkların arasında demirden daha kuvvetli birşey var mıdır?
– Evet, ateş vardır.
– Ya Rab, yaratıkların arasında ateşten daha kuvvetli birşey var mıdır?
– Evet, rüzgar vardır.
– Ya Rab, yaratıkların arasında rüzgardan daha kuvvetli birşey var mıdır?
– Evet, ademoğlu vardır. O, sağ eliyle sadaka verir ve o sadakayı sol elinden gizler.»
( Hadis-i Şerif , İmam Ahmed b. Hanbel, Enes b. Malik)
yeni yerin dünyanin yedi kat ici oldgunu şu hadis anlatir
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
«Bir kimse, hakla olmaksızın bir karış kadar yeri zulmen alırsa, o
kimse kıyamet gününde yedi kat yere batar bu zulmü yedi kat yerden onu
kuşatır..»
( Hadis-i Şerif ,Buharî, Ebu Seleme, Hz. Aişe’,)
Peygamberimiz (asm)’in 12 eşleri şunlardır:
Hz. Hatice (ra); Hz. Sevde binti Zem’a (ra); Hz. Aişe (ra); Hz. Hafsa
binti Ömer (ra); Hz. Zeynep binti Huzeyme (ra); Hz. Zeyneb binti Cahş
(ra); Hz. Ümmü Seleme (ra); Hz. Ümmü Habîbe (Remle binti Ebî Süfyan)
(ra); Hz. Cüveyriye binti Hâris (ra); Hz. Safiyye binti Huyey (ra); Hz.
Mâriyetü’l-Kıbtiyye (Ümmü İbrahim) (ra); Meymûne binti Hâris (ra).
Yani güneş, iki cihanin güneşi muhammed, en ic, en öz, en cevher madde,
ve onun etrafindaki 12 yer, oniki gezgen var, bunlarin dokuzu bilinir,
3ü bilinmez, bunlardan son evlendigi son üc, güneş sistemimizin en
dişindaki, son üc gezegeni temsil eder, ve onikidir, ve oniki yer, yani
altinin iki kati yer ardz, oniki karili adam.
insan fitrati öyledirki, kendine mübah gördügünü başkasi ona yapsa razi
gelmez, mesala hirsiz bile calar cirpar, amma biride ondan calsa, gider
polise şikayet, eder bu benden caldi diye, yine biz Türküz güzel kadin
gördümü baldirina bacagina bakariz, amma kendi kadinimiza bakilmasina
ise razi olmayiz, yani bana var, sana yok, sana dükkan kapali kalmadi
fonksiyonu. ve muhammed kendisi 12 kari aldi, ona varda bize yokmu diyen
Hz Ali, bende evlencen deyince, onun evliliğine karşı çıkmış,
evlenirsen sana küserim babinda muamele etmiş, peki fatmanin cani
varda, Ayşenin ve babasinin bilmem safiyenin, mariyanin, ve başkasinin
cani yokmu, sen alirken oluyorda, niye fatmanin üstüne olmuyor, insan
psikolojisi işde ayni, kendi günah işler, sen işleyince, sen en kötü
adamsindir, halbuki sende yapiyon lan işde, yani güneş ve oniki karisi,
Ali ise bir karili güneş, ve neden, muhmedin baski yapmasi sonucu
yani, öyle olunca bazisi bazisinin baskisindan, yapmasi gerekeni bile
yapamayabilir, ve helal olani bile yapamaz hale gelir. yani eger dinde
dört kari hak ve helal ise, bu sanada hak, banada ayni hak vardir, yoksa
sana varda bana yok olmaz azizim. sen başkasinin kizi olan gül üstüne
gül koklarsan, senin gülün, senin kizinin üstünede, birsi gül koklayinca
kizma o zaman, darilma madem.
Yada gül üstüne gül koklama, amma Allah ne kadar cok güzel güller,
cicekler, ceşit ceşit cicekler yaratmiş, onlari görüpde onalardan dermek
istemeyen olurmu, ahmak olmak lazim sanattan güzellikden bi haber olmak
lazimki, canin cekmesin, güzel kadini görde canin cekmsein, ya senin
canin can degil, yada onlar güzel degildir, yoks can ceker, yani yine
sadece ekmekle bir ömür gecmiyor, ekmege kimisi eti arkadaş ediyor, kimi
peyniri, kimi sütü, kimi hem salam, hem peynir, hem sucuk, hem kaşar
peynirini arkadaş ediyor. veya türlü yapiyor, on ceşidi birden yutuyor,
yada Hz. Nuh gibi aşure kaynatiyor, lan Nuh bile aşure kaynatmiş,
hepsini birbirine katmiş, senin canin yokmu, ya senin canin, yok yada
……
Erkek olupda ciftilk kurmayi planlamayan olurmu hic, palanlamasa bile,
müslümanin cok masum bir umudu vardir, Allah cennette ona, onlarca
yüzlerce Huri vercek umudu, eee bu da ciftlik kurmak hevesi degilmi, kim
vaadetti bunu, Allah, ee daha ne o zaman, yasak kime, yanliş kime,
fatmayami, muhamedemi, Ali yemi? fakirin elli kari alcak nerden gücü
olsun, bir kari bile ona zor gelir, zengin her gün başka ciflikde
uyanir, yani zengin işde, adi üstünde zengin lan, zengin her yönden
zengin, at araba avrat silah, sana bana onunkileri anlatarak, agiz
yormak kalir, her gün magazin haberleri, şu sanatci bugün bununla ,
yarin şununla diye anlatiyorlar, onlar artik milletin parasi ile zengin
olduda, böyle ciftlik ciftlik gezen horuzluga erdiler, sana banada
“zenginin mali, zügürdün agzina yorar.” kaldi azizim. onlar ermiş
muradina biz cikalim kerevetine yani.
Ve kuran öyle yaaaaasin velkur,…… diye teganni yapma, makam edip
caka satma kitabi degil, nede ölülere okumak icin indirilmiş kitap da
degil ,kuran farkinda olmadiklarinizin farkina varmaniz icin indirilen
furkandir, yani farkindalik veren kitapdir, yoksa tecvid yapmak,
bilagunne yapmak icin degil. ve sen kuran okuyunca bazi şeylere
ayikmiyorsan, ya sen kuran okumuyorsun yada, sende kurandan birşeyler
yok, işte Taptugun dervişi yunus dediki :
” Kim Kuranı bilmedi , Sanki dünyaya gelmedi.”
(Yunus Emre)
Avrupada Entegrasyon Yasasi
Ve bunlar yabancilari önce ilk başta calişacak yetişmiş erkek gücü
kalmadigi icin, kendileri istek yaptilar ve aldilar, artik onlar,
bunlar, sen, ben, o, biz calişdik ve bunlar zengin oldular, ve sonunda
artik onlara yabancilara, yani bize ihtiyaclari kalmadi, be sefeer,
sınır ve engel koymayaa başladilar, sonrada diyorlarki buradakiler, ya
bize uyacak, yada onlari geri göndeririz, gibi bir hale girdiler, veya
ya bize uyacak, ya bize uyacak, ya bu deveyi gütcek, yada bu deveyi yine
gütcek dedileer, ve bunun adinida entegrasyon koydular, ve halbuki biz
2014 de bir söz yazmişiz, yani o söz işde bu söz :

Eger
ben, mesala Türkiyede yetişen bir elma, yada portakal yada sivas
kangaliysam veya o benim cibilliyatim ise, ve beni birisi alip gidip
avusturya ya dikince, eger imkanlar müsaitse, bu da ne demek, bana orada
yaşama hakki tanirlarsa, vede birde iklim şartlari benim tabiatima
uygun halde ise, ben yine orda elma isem ,yine hangi cins isem, o cins
elma olarak hayatimi sürdürme ve orada mesala Gala gold isem, Gala Gold
cinsi elma olmaya devam etmem lazimki, benim türüm bozulmasin. sadece o
bulundugum yerin belki biraz topragindan, suyundan, havasindan
ikliminden dolayi tadim degişir, amma ben yine Gala gold olmaya devam
etmem lazim, yoksa ben, Gala goldlugu birakipda Avusturyada dikilince
entegre olup, elma yerine özelliklerimi kaybedipde, Avusturya
patatesine dönersem, nerde kaldi benim Gala goldlugum degilmi, beni bana
birakki, ben nereye dikilirsem dikiileyim, bui ister, avrupa, ister
asya, ister amerika, isterde avustralya olsun, benim özellgime müdahale
etmeki, benim türüm, dünyada hayat bulmaya devam etsin, hatta birde,
cogalsin, yoksa sen beni Avusturyaya gelince, entegre edip,
Avusturyaliyai benzer yaparsan, yada Amerikaya gidince Amerikaliya
benzer yapmaya kalkarsan, işde kahpe bilim adamlarinin yaptigi bu,
elmayi baliga, baligi karppuza, kappuzu kabaga benzetip, entegre
ettiller, işde sonuc da varilan yer, malum, artik ne gercek karpuz
yiyebiliyor, nede gercek bugday yiyebiliyoruz, hepsi entegre oldu, yani
afedesin dönek bazi ib ne ahmaklar, vardigi yere ayak uydurduklarini
zannediyorlar, ben müslümanin, domuz bana haramken, almanyaya geldim
diye, onlara uyup, entegre olup, domuzmu yemem lazim, bazilari onuda
yedi, uydular onlara, inekleri koyunlari da kesmek yasak dedi gavur, ne
yapcak bizim müslümanlar mecbura kaldi entegre oldu, mundar et yediler
veya yedik, yok yine cocuklari sünnet etmek yasak dedi gavur, entegre
olduk mecbur kaldik uydu bizim millet, kabuklu gezmeye başladilar, ve ne
gavura, ne Türke benzeyen idiyotlar türedi, ve Almanyadaki almanlar,
onlara ne kdar entegre aolursa olsun yine yabanci gözüyle bakip bizden
degil diyorlar, Türkiyeye gidiyor, artik Türklerede benzemiyorlar,
Türkiydekiler, bunlar alamaanci ziipirlar diyorlar, ne Türk, ne Alman,
cinsi bozuklar oldular, ve sonucda entegre bile olamadilar, ve yine
sözümüzü tekrar kaleme alalimki, anlamayan ahmaklar anlasin, ey Avurpa,
ey Amerika, ey Asya, ben senin icine geldim, ve beni sana ihrac ettiler
ise, ben sivas kangaliysam, beni bozma, ben saf sari bugday isem, benim
DNA mi ve tabiatimi bozma, beni kendine uydurma, entegre etme, beni
rahat birak, ben portakal isem beni bozma, rahat birak ve
“Elmanin özü bozulmadiysa, onu nereye dikersen dik, ister Afrika, ister
Amerika, isterse Türkiye, orda elma dali olup, güzel elmalar verir.
insanda özünü bozmadikca, ister Mekke de Kabede olsun, ister Amerikada,
isterse küffar ilinde , isterse dag başinda yapayalniz olsun, Rabbini
bilir ve bulur, ve rabbinin emrine uyar, ondan zehir ve zulumet degil,
huzur ve selamet meydana gelir. “
(Karoglan Sözü 09.11.2014 Pazar)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Güzel söz sadakadır.”
( Hadis-i Şerif , Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerah. Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerah.
Meali :
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını
görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını
görecektir.
(Sadakallahul Aziym ZİLZÂL Suresi 7. ve 8. ayet)
İnsanın iyiliği, kendinden bir şey vermesiyle belli olur. Verilen şeyin
azlığı çokluğu önemli değildir. Güzel söz söylemek bir iyilik ve Allah
katında makbul sayılacak bir davranıştır. Yolda karşılaştığı kimseyi
selâmlamak, tanıdığı ise hatırını sormak ve böylece ona değer verdiğini
göstermek hadisimizde tavsiye edilen güzel sözlerden birkaçıdır.
Adamin parasi vardir, verir amma, zekat olur, cünkü vermesi gereken
mikdar var, fakirdir verir sadaka olur, amma “Muhsin” demek kendi
özünden vermek demekdir, yani kendi hissesinden, kendi hakkindan verene
Muhsin denilir. ihsan makamina cikmamiş kimse, muhsin olamaz, kendi
hakkindan veremez, verir ya karindan verir, ya da zekatindan
sadakasindan, yada karşiligini bekledigi icin verir, amma Allah
Muhsinlerin başidir, ve kendi özünden, yani kendi ruhundan bizlere can
üflemişdir,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
ve nefahtu fîhi min rûhî
Meali :
O nun (insanin) içine ruhumdan üfledim.
(Sadakallahul Aziym HİCR Suresi 29. ayetten pasaj)
Yine verir geri almamak üzere verir, rizik verdi yedin, Allah a iki ay
sonra geri ödemek zorunda degilsin, yine mal verdi, sen satmadikca
senin, yine el verdi, bir ömür senin, geri istemiyor, yine göz verdi
hakeza, yani geri almadan verilen, ve özünden, kendi hakkindan verene
Muhsin denilir. işde ihsan makami ise, Allahi Görüyor gibi ibadet etmek,
yani ve mirac ve Muhammed mirac edip geri döndü, ve hediye olarak 5
vakit namaz ile kullara mirac etme hikmeti verildi, ve ihsan makamini
daha önce aciklamişdik, yani Allah ile mulakat etmek ve ve orasi ise,
dünyamizda misalleri, makamalarin oldugu yerler, ve mesala bir belediyde
belediye başkaninin makami, yahut vali, yahut okul müdürü veya ,….
gibi o makam da konuşmaya giden, orda oturmaz beklemez halini maruzatini
arz edip cikar, ve muhammedde mirac etti, ona lazim olacaklarda
gösterildi, verilmesi gerekenler verildi geri döndü, ve işde bu en
yüksek makama cikmak demek de namazda secde mahallinde 3 subhane
rabbiyel ala denecek kadar durmakdir, yani daha fazla durulmaz orda,
hani adamlar uydurukdadan tesbih namazi cikarmişlar, ve secdede 10
dakika tesbih yapiyor, lan dangil trottel ,orda öyle beynin aşagi
geldigi halde, uzun durursan, kan beynine hücum eder, ve beynin tansiyon
ve beyin kanamasindan damarlarin catlar, ve geberirsin, orda durma
miktari, 3 saniye gibi, her tesbih bir saniye ederse , oda eder 3
saniye kadar kalabilirsin, ve muhammed diyorki, miracdan döndüm, daha
yatagim sogumamişdi, yani secdede işde uzun kalinmaz, orda sadece, her
secdede 3 saniya kadar kalirsin, o makam meşgul edilmez. yani düşün
ögle namazinda 80 milyonun 20 milyonunda namaz ayni vakit girse, ve ayni
boylam icinde olanlarin sayisini düşün, ve hepsinin, o an secde de
oldugunu düşün, ve mirac hadisesi ve orda herkes 3 saniye kalsa carp 80
milyonu 3 ile 240 milyon eder ve allah 3 saniye icinde 240 milyonun
halini bildi duydu, ve onun ameli allaha aerz oldu, ve aninda onlara 240
milyona birden cevap vercek, bu sadece insanlar, ayni anda hayvanlarin
sorunlari var derdi var, börtü böcük, ve bitki, madde, kurt kuş, düşün,
ve öyle olunca Rabbin her an ayri demde ve ayri yaratişta amma, Allah
orda meşgul edilmez, sana bakdi halini gördü, ve cevabini verecek, ve
sen orda bekleme yapamazsin, nitekim kabe tavaf edilirkende, mümkünse
hacerül esved öpülür, degilse selamaverip pas gecilir, bekleme yapilmaz,
eger bekleme yaparsan, arkadan gelenler yigilir ve katilam olur( 2015
de Hac’da izdiham oldu) neden bu hata yüzünden ve arkadakiler öndekiler
ezmek durumda kalir, yani, bir ordu yürürken sekteye ugratilmaz yopksa
izdiham olur, ve dedikki muhammed mehdi vaktine ulaşan, karda
sürünerekde olsa, ona gitsin, dedi. peki ona gidecekde kardeşim, bu
kadar insan onun yanindan nasil bir düzen ile hac yapip selam verip
gececek? aynen haecerül esvede verilen selam misali, onu selamlayip
düönse ne kadar zaman lazim? selam verip gececek neden muhamdin
selmalyip geciyoz şimdi anladinizmi o bir tatbikatti esas olan şimdi
mehdiye verilcek olan, bekleme yapmayacak kişi, başi sadece 3 saniye
secde mahallinde tutma hakkin var dedik ya, 3 saniye vaktin var, ve 3
saniyen doldmu yürüyecen, yoksa yukardaki semadaki trafik karişir, ve
kaos olur, yukarisi aşagi ile baglantili ve
muhammed dediki yukarda kabe kavseyn var onu tüm melekler her an tavaf
edip selamlarlar ve onu selamlama kiyamate kadar devam edecek, ve birde
defa tavaf edip selamlayana, bir defa daha sira gelmeyecek kadar
kalabalik dedi, ve kabe kavseyn, mehdinin evi ise, en uzakdaki semdaki
kabe yani ilk kabe Hz ademin gerdek eviydi o zman sondaki kabede
mehdinin kabesi yani onun evi demek olmazmi, onun kalbi ve evi, kabe
kavseyn ise, onu selamlamak icin, her bir insanin sadece 3 saniye hakki
var, sen selamayacan amma, senin yaninda binlerce melek cin hayvan ve
yaratilmişlar sirada, ahmak sadece senin hakkin yok, deniyorki bu 3
saniye ile selamlasan bile bir kimseye ömrü boyu bir daha sira gelmeycek
kadar kalabalik tarafinda selamlancak tavaf edilcek yanindan gecilcek,
amma zaman az, öyle ise ey mehdi askeri, onun yaninda, evinin önünden
gecerken lütfen bekleme yapma, sen beklsersen, bütün ketter sekteye
ugrar, ve kainatta kaus olur, orasi o an boş bile olsas san verilen hak
3 saniye dedikya sanada zararli mehdiye de zararli fazla kalman, fazla
secdede durulmaz, yoksa kan beynine hücüm eder dedik. ve kainat insan
bednei ise, o vahdeti vücut mehdi ise, mehdiyi hasta edersiniz, ve o
ölürse, kiyamet bir adim ötede olur, onun icin akilli ol 3saniye hakkini
kullan, ve bunu ne eksik yap, nede fazlalaştir, orasi yeşil türbe
degil, caput bagalayip duvarina sarilip dua edip yarim saat istek
isteyip bilme halini iki saat anlatim yeri falan filan lyapilcak yer
de degi.l bak binlerce sendir bekelyen binlerce melekde sirada,
gezegende sirada,cinlerde sirada, insanlarda, hatta hayvanlar bile
sirada bekliyor. demedi mi bir yilan muhammed sevrdeki magaradayken, ey
muhammed ben duydum duyali burayi yer edindim seni gelcek diye beklerin,
bir defa nuru cemalini görmek icin, yillardir bekliyon, ve buna ebu
bekir engel oluyor ondan, isirdim onun ayagini demedimi, benimde hakkim
degilmi seni görmek dedi yani muhammede öylede, bu kabe kavseynin
sahibi mehdiye farklimi ve cekirdek ev kvseyn kase ev
Beyt-i ma’mûr, Beyt-i Harâm’ın (Kâbe’nin) üst tarafına düşmektedir. Yere düşecek olsa, onun üstüne düşer.
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Beyt-i ma’mûru her gün yetmiş bin melek tavaf eder ve orada namaz kılar
Tavaf eder Bir kere tavaf eden meleğe Kıyâmet’e kadar bir daha sıra
gelmez “
( Hadis-i Şerif , Buhârî, Bed’u’l-Halk, 6)
Yani öyle olunca, hani Allah meleklere secde edin dedi, ve secdeye
başladilar ve o kabenin asli olan “kabe kavseynde” Kabenin cekirdeginde
diyor kabeyi tavafa melekler başladi bir tavaf edene bir daha sira
gelemiyecek,
öyle olunca işde secde emrinde, yani kainatin ve meleklrin tüm
yaratilanlarin secdesi ile beytül mamur, kainatin meyvasi olan
insanlarin secdesi Kabe ve “kabe kavseyn” ise en yüksek kabe ve, en
yüksekdeki ademin daha dogrusu ademoglunun yaratildigi yer ve zaman ile,
Büyük Adem babamiz olan Hz. Ademden binlerce sene sonra gelecek ve
zamaninin Halifeyi ruyu zemini ve sahibi olcak olan din gününün sahibi
“Deyyan” olacak olan Hz Mehdinin, din gününün maliki hükümdari olacak
mehdinin durdugu sema kati ve yer ve zaman ve o zmandaki yer ve kabe
işde “Kabe Kavseyn’i temsil eder, yani beytul mamurun cekirdegi olan
Kabe yani kavseyn kabe.
yanbi mehdi ve onun evi ve onun evinin yolu işde Rabbim bu yolda
tikanma ve bekleme yapanlara idrak versinde bundan vazgecsinler, yoksa
mehdiyi rahatsiz ve hasta ettiklerinin farkinda degiller, ahmaklik
yapmayin her bir kimsenin ancak ve ancak 3 saniye hakki var bunu iyi
degerlendiremedin, ancak bir ikinci secde bir 3 saniye daha var, ancak
iki secde işde ondan, fazlasi yok, yani bu ikinci hak ise, nasil hac
kurasi sana cikdi amma, bu sefeer sen parayi harcdain ve bir sebebden
haccca gidip hac edemedin, ve bir defa daha hac sirasina girme hakkin
var, yoksa sana bir defa ziyaret ettikden sonra ikinci hak yok sirada
binlererce melek cin insan var,…… anla bunu ey medhi askeri
bunu şöyle aciklayan sadece insan olarak bugün 8 milyar insan varsa
dünyada, ve bunlar dünya yaratilandan beri dünyaya gelmiş gecmiş bütün
insanlarin parcasiysa, ve gündede 1milyon yeni cocuk doguyorsa 1milyonda
ölyüyorsa, o zaman 8 milyar insana 3 saniye hak versek sadece evinin
önünden bakarak gecmek kadar bir zaman, bu evi vorbei gecmek 3 saniye
alir bir araba ile, 8 milyar carpi 3 o da eder 24 milyar saniye, ve her
gün buna, o yaşadigi müddetce, tahmini bir milyon yenileri eklencek, ve
öyle olunca 24 milyar saniye
Bir Gün Kaç Saattir? 1 gün 24 saattir.
Bir Gün Kaç Dakikadır? 1 gün 1440 dakikadır.
Bir Gün Kaç Saniyedir? 1 gün 86400 saniyedir.
öyle olunca 24 milyar saniyeyi bir günün saniyesine bölersek kac gün eder bu, onu buluruz.
24milyar / 86400 =277777 gün eder bunu seneye böl
277777/365=761 sene eder
Mehdi eger 40 yaşinda taninir olduysa, onun kac sene daha ömrü varki ,bu
onu selamalamaya gelenler onu selamlayabilsin, yani onun 761 sene ömrü
daha varmiki, yani bir tavaf edip selamlayacak olana bir daha sira yok,
lütfen bekleme yapmayin, ve elinde imkani olan gelsin ev hayvani veya
cok sewvdigi bir cicegi varsa mümkünse onuda birlikte getirsin,
selamlasin gitsin, sadece gecerken 3 saniye hakkiniz var, yani fazla yok
o bile fazla
3 saniyeyi 1saniyeye düşürsek o zaman bu rakami 3 e böleriz oda eder
761/3=253 sene o bile fazla, yani siz anlayin ve ona göre hareket
ediniz beklemek, dua etmek, capit baglamk yok, secde mahalinde ancak
imkan yoksa tek subahne rabiyel ala da deniliverir yani 1 saniye
düşürmekde o, yada Allah 3 saniye demiş evin uzunlugunu gecesiye
gececek zaman o zaten.
Rabbim onun zamaninin insanina bunu anlamak, ve ona göre hareket etmek
nasip eylesin, onun ashabi komşusu ve ehli beyti olma şerefine erenler,
tabiki onu cokca görme ziyaret etme, onunla görüşme, ve hatta kanuşma
ve selamlaşma,…hakkina cokca sahipler.
–oOo—
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
”Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ‘
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
–OoO–
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 23 Ocak 2018 Salı
Original Kar © glan

